3. Hukuk Dairesi 2018/3236 E. , 2018/7195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazı 21.11.2013 başlangıç 31.12.2023 bitiş tarihli yazılı kira sözleşmesi ile yıllık 6.940,92 TL bedelle kiraladığını, taşınmazda fuzuli şagil olmadığını belirterek kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile kira ilişkisinin sürdüğünün tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun"un 15., 21. maddeleri). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir. Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nispete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a). Harçlar Kanunu"nun 16/1. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin; tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değerinin esas alınacağı öngörülmüştür.
Tahliye davalarında, dava ve karar harcı, yıllık kira bedeli üzerinden nispi olarak hesaplanır. Bu durumda mahkemece, yıllık kira bedeli 6.940,92 üzerinden harç miktarı hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde “açılışta alınan 1.678,43 TL harçtan maktu 27,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.650,73 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine” şeklinde eksik harca hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3- Davacının lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesinde " Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz." düzenlemesi nazara alınmadan davacı yararına nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm ve davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 4. bendindeki " Açılışta alınan 1.678,43 TL harçtan maktu 27,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.650,73 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine " söz ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine "Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 474,14 -TL karar ve ilam harcının davacıdan peşin alınan 1.678,43 TL harçtan mahsubu ile kalan kısmın talep halinde davacıya iadesine " ifadesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 5. bendindeki “toplam 164,20 TL. yargılama giderinin” söz ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine “toplam 610,64 TL. yargılama giderinin” ifadesinin yazılmasına, ayrıca hüküm fıkrasının 6. bendindeki “750,00 TL maktu vekalet ücreti” söz ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine “832,91 TL nispi vekalet ücreti” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.