11. Hukuk Dairesi 2017/1350 E. , 2018/6997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.12.2016 tarih ve 2016/207-2016/1068 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 18/03/2011 tarihinde ...’da bir fuara katılmak üzere davalı ...O. ile seyahat ettiğini, ...’nın ... Hava alanında uçaktan inerken ayağının merdivene takıldığını ve düştüğünü, kalçasında ciddi kırıklar oluştuğunu, yapılan ameliyat ve tedavilerin, hem iş görememe nedeniyle maddi kayıplara hem de ciddi boyutta manevi sarsıntıya neden olduğunu ileri sürerek fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 6.661,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının yüksek topuklu ayakkabı giymesi sebebiyle ve uçaktan inerken dikkatli olması gerekirken alelacele inmeye çalışması neticesinde merdivenin son iki basamağında ayakkabısının topuğunun kırılması üzerine dengesini kaybedip düştüğünü, havaalanında yer hizmetleri sunan ... Şirketi tarafından uçaklara biniş ve uçaklardan inişlerde kullanılan merdivenlerin, uluslararası sivil havacılık otoritelerince kabul edilmiş normlara uygun olarak imal edildiğini, bu suretle davacı yolcunun kendi dikkatsizlik ve kusuru ile meydana gelen zarar nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen olay sebebiyle önceki kararda verilen maddi tazminata ilişkin kararın kesinleşmiş olduğu, davacının olay sebebiyle çekmiş olduğu elem ve üzüntü, duymuş olduğu acı, olayın oluş şekli, kusur durumu, bakıma muhtaç kaldığı dönem, ameliyat bütün olarak değerlendirildiğinde ve davanın açıldığı tarih itibariyle 818 sayılı BK 47. maddesi dikkate alınarak takdiren 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne maddi tazminat miktarını kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 7.000,00 TL manevi tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Mümeyyiz davalı vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 30.01.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK"nın 433/2. maddesinde yazılı temyiz etme süresi geçirildikten sonra 13.02.2017 tarihinde temyiz edilmiştir. Aynı Kanun"un 432/4. maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3-4 sayılı İBK uyarınca Yargıtay da bu konuda bir karar verebileceğinden davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 358,63 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.