12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9983 Karar No: 2019/6459 Karar Tarihi: 21.05.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/9983 Esas 2019/6459 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 0,69 promil alkollü olarak idaresindeki aracıyla kırmızı ışık yanmasına rağmen girmesiyle diğer araca çarparak 2 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği ve mağdurların şikayetlerinden vazgeçtikleri için taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmediği ancak trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 89/4 ve 22/3. maddeleleri (taksirle yaralama suçu), 179/3. maddesi (trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu) ve CMK'nın 226. maddesi (ek savunma hakkı) belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2017/9983 E. , 2019/6459 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair nedenlere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak; Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında, somut olayda, Sanığın 0,69 promil alkollü olarak idaresindeki otomobille geceleyin şehir içindeki aydınlatma bulunan bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan ışık kontrollü kavşağa kendisine hitaben kırmızı ışık yanmasına rağmen girmesiyle kendisine göre sağından kavşağa giren mağdur idaresindeki aracın sol ön yan kısmına çarparak diğer araçta bulunan 2 kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği ve mağdurların yargılama aşamasında şikayetlerinden vazgeçtikleri olayda, mağdurların basit şekilde yaralandıkları ve şikayetçi olmadıkları gözetilerek, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan düşme kararı verilmesi; iddianamede eylemin tarif edildiği de nazara alınıp, CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3-2. maddeleri uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı tutulmak kaydıyla BOZULMASINA; 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.