Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Sanık ... hakkında TCK"nın 89/4. ve TCK’nın 179/3-2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan katılan sanık ...’in, taksirle yaralama suçundan sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında TCK’nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince hükmedilen 1 ay 20 gün hapis cezasının CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara süresinde sanık müdafiince itiraz edildiği itirazın reddedildiği, söz konusu kararın temyize konu olmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu suç bakımından da bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
(I) Katılan Sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
(II) Katılan Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan sanık ...’in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında, somut olayda, sanığın 0,61 promil alkollü olarak idaresindeki otomobille geceleyin şehir içindeki aydınlatma bulunan bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan kavşağa girmesiyle kendisine göre solundan kavşağa giren sanık ... idaresindeki aracın sağ ön yan kısmına çarparak birisi ağır iki kişinin yaralanmalarına sebebiyet verdiği ve atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği; dolayısıyla trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından da mahkumiyetine karar verilmesi,
(III) Sanık ... hakkında taksirle yaralama suçu bakımından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...’in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan Sanık ...’in idaresindeki otomobil ile geceleyin şehir içindeki aydınlatma bulunan bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan ışık kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde solundan kavşağa giren sanık ... idaresindeki otomobile sağ ön yan kısmından çarpmasıyla birisi ağır olmak üzere kendisi dahil 3 kişinin yaralandığı olayda; sanık ..., oğlu olan katılan ... ve sanığın aracında bulunan tanık ...’in sanık ...’in kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiği, sanık ...’in ve aracında yolcu olarak bulunan 2 mağdurun, karşı tarafın kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiği; dolayısıyla kimin kırmızı ışıkta geçtiğinin tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanık ... hakkında kırmızı ışıkta geçtiğinin kabulü ile hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan sanık ...’in ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanıkların ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkları saklı tutulmak kaydıyla BOZULMASINA; 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.