Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10185 Esas 2019/6457 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Taksirle yaralama suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Sanığın idaresindeki araçla geceleyin şehir dışındaki aydınlatma bulunmayan düz eğimsiz ıslak zeminli bölünmüş yolda seyri sırasında kaza mahalli olan yol yapım çalışması sebebiyle ulaşımın diğer yönden çift yönlü sağlanacağına ilişkin aktarma bölümündeki dubalara çarpıp takla atarak yolun sağından yoldan çıkıp 105 metre uzaklıktaki elektrik direğine çarparak durabildiği, kaza tespit tutanağına göre yol yapımına dair işaretlemelerin 100 metre uzaklıktan başladığının ve yoldan çıkma noktası olarak gösterilen bölümde bulunan ışıklı trafik işaretlerinin yanmadığının tespit olunduğu olayda, soruşturma aşamasında alınan karayollarında görevli teknik bilirkişiden alınan rapor ekinde bulunan yolun aktarılmasına ilişkin şemadan da anlaşılacağı üzere aktarmadan 1000 metre önceden başlamak üzere kademeli olarak hızın düşürülmesi, yolun daralacağına dair işaretlemerden sonra ışıklı işaretler de konulmak suretiyle yolun aktarılacağının düzenlenmesine rağmen yol yapım, bakım ve onarımlarda trafik işaretleme standartlarını düzenleyen yönetmelikte belirtilen düşey trafik işaretlemelerinin eksik yapıldığının anlaşılması karşısında ... Yapı A.Ş"ye kusur atfedildiği, sanıklardan şantiye şefi olduğu iddia edilen ... söz konusu şantiyenin şefi olmadığına, yakında başka bir şantiyede bulunduğuna bu sebeple şirketin yönlendirmesiyle inşaat mühendisi olarak kısmi zamanlı olarak kazaya konu yol yapım çalışmasında çalıştığına, söz konusu yol yapımına ilişkin şantiyenin şefinin ... olduğu bilgisini edindiğine yönelik savunması da değerlendirilerek; söz konusu kazanın meydana geldiği mevkiiye ait yol yapım şartnamesinin getirtilerek şantiye şefinin kim olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, yine şirkete ait imza sirküleri getirtilerek sanık ...’un yetkisinin tespiti ile yol yapımı sırasında yapılan düşey işaretlemelere ilişkin tutanak bulunup bulunmadığı da araştırılarak dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünde görevli öğretim üyelerinden oluşan veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile yukarıda işaret edilen bilirkişi raporunda tespit edilen eksiklikler de irdelenmek suretiyle sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Aralarında menfaat çatışması bulunan sanıkların ayrı müdafiiler tarafından savunulması gerektiği gözetilmeden, aynı avukatın sanıklar ... ve ... müdafii olarak oturumlara katılıp, esas hakkında savunma yapması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1-b ve 5271 sayılı CMK"nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.