21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/25654 Karar No: 2015/172 Karar Tarihi: 14.01.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/25654 Esas 2015/172 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2014/25654 E. , 2015/172 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 28/04/2014 NUMARASI : 2014/23-2014/186
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 14/04/2003-22/09/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, 6100 s. HMK"nın 114/1-ı maddesine göre dava şartı olan “aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına ,davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Ayrıca hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu veya ilgili şubesine husumet yöneltilmesi gerekir. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa"dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; öncelikle hizmet tespiti ile işçilik alacaklarına ilişkin davaları birbirinden tefrik ederek yargılamalarınA birbirinden bağımsız olarak devam etmek, toplanan deliller doğrultusunda işçilik alacaklarına yönelik talep yönünden sonucuna göre karar vermek; hizmet tespitine yönelik talep yönünden ise, şimdiki gibi derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davanın usulden reddine şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.