2. Hukuk Dairesi 2015/10153 E. , 2016/1816 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2015
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından; yararına hükmolunan tazminatların miktarları ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden, davalı-davacı tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kaşlan temyiz itirazları yersizdir.
2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 27). Somut olayda davacı-davalı kadın usulüne uygun olarak yoksulluk nafakası talebinde bulunmamıştır. Hal böyle iken mahkemece yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek yerde, davacı-davalının aleyhine olarak kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece davacı-davalının maddi tazminat talebinin Türk Medeni Kanunun 174/1. maddesinden kaynaklı olmadığı değerlendirildikten sonra, yine davacı-davalının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında bir maddi tazminat talebi olmadığı da dikkate alınmadan, kadın yararına 20.000 TL maddi tazminata hükmolunmuştur. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-davalının maddi tazminat talebi, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp, davalı-davacı için çektiği ve kendisi ile ailesi tarafından ödendiği iddia olunan kredi bedellerine ilişkin olup, nispi harca tabidir. Dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcı, dava dilekçesinde yer alan bağımsız taleplerin tümünü kapsar. O halde, davacı-davalıya boşanmanın eki niteliğinde bulunmayan maddi tazminat talebi yönünden nispi karar ve ilam harcının peşin bölümünü yatırması için süre verilmesi, (Harçlar K. m. 30-32), harcın tamamlanması halinde, görev yönü de değerlendirilip sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde boşanmanın eki niteliğinde bir maddi tazminat talebide olmadığı halde, davacı-davalı kadın yararına maddi tazminata hükmolunması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı-davalı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2)., (3). ve (4). bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.04.02.2016(Prş.)