Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/35700
Karar No: 2016/22230
Karar Tarihi: 15.12.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/35700 Esas 2016/22230 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/35700 E.  ,  2016/22230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, dava ve birleşen dava dilekçelerinde, 1997/Ağustos -22/06/2009 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını, aylık ücretinin 7000 TL olduğunu ancak bordroda 3500 TL gösterildiğini, elden ödenmesi gereken 2008 Ocak-2009 Haziran dönemi ücretlerinin ödenmediğinibir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ücret, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının işveren vekili sıfatıyla üst düzey operasyon müdürü olarak çalıştığını, 24/06/2009 tarihinde kıdem tazminatı dahil toplam 40.000 TL ödeme yapıldığını,ödemeye dair makbuz ve başka bir alacağı olmadığına dair ibraname verdiğini, net ücretinin 3574 TL olduğunu iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2012/35639 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu; 2010/153 Esas 2012/518 Karar sayılı 11.09.2012 tarihli karar ile davalı işyerinde üst düzey yönetici olarak iddia edilen tarihler arasında çalıştığı hususunda taraflar arasında anlaşmazlık olmayan davacıya davalı tarafından işten ayrıldıktan sonra ödemeler yapıldığı,üst düzey yönetici olarak çalışan davacının emsal ücret araştırma yazı cevapları,dosya kapsamı,bilirkişi raporuna göre ödenmeyen ücret alacağının 57.147 TL olduğu ve davalının ödenmeyen ücret alacağının ödendiğini ispat eder imzalı bordo veya eşdeğer belge sunmadığı kabül edilmiş ve davacının yıllık izinlerinin kullandığının ispatı davalı işveren tarafına ait olup davalı tarafından davacının yıllık izinlerin kullanıldığını gösterir davacının imzası olan yıllık izin defteri sunulamadığı, davacının 1998, 1999, 2000, 2001, 2002 ve 2003 yıllarına ait yıllık izinlerini kullanmadığı kabül edilmiş ve dosya kapsamından davacının davalı işyerinde ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı, davacının bu çalışmalarının ücretini ödendiğinin davallı tarafından ispat edilemediğinin kabul edildiği ve davacının 18.566,67 TL yıllık izin ücreti alacağı,500 TL ücret alacağı ve hakkaniyet indirimi yapılarak 1314,69 TL ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti alacağının davalıdan alınmasına karar verildiği, bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilerek Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 16.10.2014 tarihli kararı ile bozulduğu, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 16.10.2014 tarihli bozma kararında taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunduğununun belirtildiği ve dosyada 24.06.2009 tarihli ibraname mevcut olup davacıdan söz konusu ibranameye karşı diyecekleri sorulmadan ve mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutulmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu ve taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğu,hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal ücret araştırmaları ve davacının beyanına itibar edilerek aylık net 7000 TL ücret aldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış olduğu ve davalı işyerinde gemi ve havayolu bölümünün müdürü olarak çalışan davacının emsal ücret araştırmasında uzak yol kaptanı olarak çalıştığının belirtilmesi isabetli olmadığı,davalı firmanın faaliyet alanı, davacının yaptığı iş ve hizmet süresi belirtilerek ilgili meslek kuruluşlarından araştırma yapılarak davacının ücret seviyesi belirlenmesi gerektiği,yazılı şekilde davacının yaptığı işle ilgisi bulunmayan şekilde emsal araştırması yapılması ve yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi hatalı olduğu açıklanarak Mahkeme kararının bozulduğu, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 16.10.2014 tarihli bozma kararı yöntem ve yasaya uygun bulunarak uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda:
    Davacı vekili tarafından ... 30.İş Mahkemesine açılan 2014/36 Esas sayılı dosya 2015/489 Karar sayılı 19.11.2015 tarihli kararı ile Mahkeme dosyası ile birleştirildiği ve birleştirilen dosyada davalıdan toplam 20.550,20 TL fark alacakların alınmasına karar verilmesinin talep edildiği, davacının davalı işyeri tarafından ödenmeyen 2009 Ocak ayı için 2 gün ücret alacağı olduğu ve 2009 yılı Şubat, Mart, Nisan ayları ücretlerinin ödenmediği, 2009 Mayıs ayı itibarı ile 22 gün ücret alacağı olduğu, davacının kullanmadığı 80 gün yıllık izni olduğu ve davalının davacının yıllık izinlerini kullandığını gösterir işyerinde usülüne uygun tutulmuş yıllık izin defteri ya da eşdeğer belge ile 80 gün yıllık iznin kullanıldığını ispat edemediği, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı,davalının davacının ücret alacakları ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarını ödediğini imzalı bordro,banka kaydı ya da eşdeğer belge ile ispat edemediği, davacının yıllık izin ücreti alacağı,ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacağı ve ücret alacağı taleplerinin kabülü ile 13.01.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı taleplerinin kabülüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve....Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 2012/35639 Esas sayılı bozma ilamında dosyadaki ibranamenin bir değerlendirmeye tabi tutulması ve davacının işi doğru belirtilerek yapılacak emsal ücret araştırması yapılmak sureti ile ücretinin tespiti gerektiği belirtilmiş, Mahkeme bu karara uymuştur. Ancak, Mahkeme kararında ibraname hakkında nasıl bir değerlendirme yapıldığı, neden kabul edilmediği, ücret miktarının neden bu şekilde kabul edildiği, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının nasıl değerlendirildiği açıklanmamış ve yukarda belirtilen şekilde karar gerekçelendirilmemiştir.
    Mahkemenin yukarıya aynen alınan “ gerekçesi “ Anayasa’ nın ve Yasa’ nın anladığı ve amaçladığı anlamda gerekçe değildir.
    Karar yukarıda açıklanan şekilde gerekçelendirilmemiş olup, bu durum adil yargılanma hakkının ihlalidir.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 15/12/2016 tarihinde oybirliği ile kabul edildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi