13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/17420 Karar No: 2018/11013 Karar Tarihi: 11.07.2018
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/17420 Esas 2018/11013 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suçlu bulduğu sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK'nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, sanık hakkında kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınacak ilamların gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkeme ayrıca TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sanığın yargılama aşamasında zararı gidermek istediği ancak mağdurun zararının sigorta tarafından karşılanması nedeniyle pişmanlık gösterip zarar giderme olanağı kalmayan sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmediği için hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 58/6-7, TCK 53 ve TCK 168/2.
13. Ceza Dairesi 2016/17420 E. , 2018/11013 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1431 esas 2013/ 18 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” denilmiş olması ve 5275 sayılı kanunun 108/2. maddesinde “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması karşısında,sanık hakkında kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınacak ilamların gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın yargılama aşamasında zararı gidermek istediği ancak son celsede mağdurun, zararının sigorta tarafından karşılandığını ve zarar talebi bulunmadığını belirtmiş olması karşısında pişmanlık gösterip zarar giderme olanağı kalmayan sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddenin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.