17. Hukuk Dairesi 2017/5253 E. , 2018/4295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirkete kasko sigortalı bulunan araç ile davalının işleteni olduğu araç arasında 14/07/2007 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalıya ait aracın kaza tespit tutanağına göre %100 kusurlu olduğunu, davacı şirketin sigortalısına hasar nedeni ile 2.263,81 TL hasar tazminatını ödediğini ve davalı tarafın sigorta şirketinden talep edildiğini ancak davalının sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını beyanla ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2008/16607 takip sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve ... inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; 29.06.2011 ve 12.10.2011 tarihlerinde davanın takipsiz bırakılması nedeniyle H.M.K"nın 150/6. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mülga 1086 sayılı HMK’nın 409. maddesi: “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağırı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.
Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır”
hükmünü içermektedir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 320/4 bendi "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmünü içermektedir.
Usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır. Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken bir husus da, yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı”dır.
Eğer bir usul işlemi, yargılama sırasında yapılmaya başlanıp, tamamlandıktan sonra, yeni bir usul kuralı yürürlüğe girerse, söz konusu işlem geçerliliğini korur. Başka bir deyişle, tamamlanmış usul işlemleri, yeni yürürlüğe giren usul hükmünden (veya kanunundan) etkilenmez.(29.05.2013 tarih E: 2012/21-1698 K: 2013/779 HGK kararı.)
Dava, basit yargılama usulüne tabi olup, 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış ve aynı yasa zamanında bir kez işlemden kaldırılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra da dosyanın işlemden kaldırılması üzerine mahkemece, HMK’nun 320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi önceki yasa zamanında yapılmış
İşlem (tamamlanmış işlem) gözetilerek 6100 sayılı HMK uygulanarak bir sonuca ulaşılması usule uygun olmayacağı gibi, varılacak sonuç hukuki güvenlik hakkına da aykırı olacağından yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.