Esas No: 2022/1217
Karar No: 2022/5694
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1217 Esas 2022/5694 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kendisine ait taşınmazın davalılar tarafından işgal edilmesi nedeniyle ecrimisil istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne ve davalılardan 2.008,84 TL ecrimisilin tahsiline karar vermiştir. Davacı vekili ve davalılar vekili karara temyiz dilekçesi sunmuştur. Mahkeme, davacı vekilinin temyiz itirazını reddetmiş ve hükmü onamıştır. Ancak, davalılar aleyhine hükmedilen ecrimisil bedeli temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, davalılar vekilinin temyiz itirazı reddedilmiştir. Bu kararda, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK'nın 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, 1086 sayılı HUMK'nın 427/2. maddesinde ise miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi gereği yürürlüğü devam eden 1086 sayılı Kanunun 428. maddesinin 1. bendine göre 2021 yılı itibariyle 4.270,00 TL'yi geçmeyen kararlar temyiz edilemeyecektir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/06/2013 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 21/10/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 2739 ada 3 parsel sayılı taşınmazda 24/120 hissenin davacıya ait olduğunu, taşınmazın zemin + 1 katlı bina şeklinde davalılar tarafından işgal edilerek kullanıldığını ileri sürmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 01/09/2011-30/04/2013 tarihleri arasında tahakkuk eden toplam 11.940,00 TL işgal tazminatının dönem sonlarından geçerli kademeli faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar vekili; 2739 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 28/08/1988 tarihinde yapılan ıslah imar planı çalışmasından önce davalıların babası ... ile soyadı bilinmeyen bir kısım kişiler adına kayıtlı iken belediyenin yaptığı ıslah imar planı sonucunda davacı idare adına 24/120 hisse ile tapuda tescil edildiğini, imar uygulaması sonucu bir parsele başkası hissedar olursa bu parseldeki binanın ömrü tamamlana kadar kullanılmasına devam olunacağını, ortaklığın giderilmesi sağlanmadıkça ecrimisil talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
25/05/2016 tarihinde davanın kısmen kabulüne, 2.334,94 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 12/10/2020 tarihli Kararı ile hükmün eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 2.008,84 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
1-Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK'nın 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
1086 sayılı HUMK'nın 427/2. maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi gereği yürürlüğü devam eden 1086 sayılı Kanunun 428. maddesinin 1. bendine göre 2021 yılı itibariyle 4.270,00 TL'yi geçmeyen kararlar temyiz edilemeyecektir.
Eldeki davada temyiz istemine konu kararın verildiği 21/10/2021 tarihinde temyiz kesinlik sınırı 4.270,00 TL'dir. Davalılar aleyhine hükmedilen ecrimisil bedeli ise 2.008,84 TL'dir. Bu miktar açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir. Bu nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, davalılardan peşin alınan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.