Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.05.2007 gün ve 2007/171-469 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 13.11.2007 gün ve 2007/18146-21054 sayılı ilamı ile; (...İİK.nun 170/3 maddesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipler yönünden imza incelemesinin ne şekilde yapılacağı hakkında İİK.nun 62 ve 68/a maddelerine atıf yapılmıştır. İİK.nun 68/a-5 maddesine göre mazerete dayanmaksızın borçlunun hazır bulunmaması halinde mahkemece başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği ancak bu karar için keyfiyetin davetiyeye yazılması gerektiği öngörülmüştür. İhtarlı davetiyenin borçlu asile (şirket yetkili temsilcisine) gönderilmesi gerekip,vekili tarafından hazır edilmesi gerektiğinden söz edilerek vekili adına çıkarılan davetiye ile aynı hukuki sonuca ulaşılması ve 68/a-5.maddenin tatbiki mümkün değildir.
Somut olayda borçlu şirket vekili, takibe konu çekte müvekkili şirket adına atılan keşideci imzasının borçlu şirket temsilcisince atılmadığını iddia ederek takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece İİK.nun 68/a-5 maddesinde yazılı meşruhatı içeren davetiye borçlu şirket temsilcisine gönderilmeden borçlu vekiline yapılan tebligata dayalı olarak yazılı gerekçe imza itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı/borçlu vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 09.07.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi