13. Ceza Dairesi 2016/17511 E. , 2018/11008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya içerisinde mevcut İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının 20.06.2014 tarihli uzmanlık raporunda; suça konu çalıntı araçtan ele geçirilen kürdan parçası üzerinde majör kullanarak belirlenen DNA profilinin, 11.02.2014 günü, Sultangazi mahallesi 1619. sokak ile Adem Yavuz caddesi kesişiminde meydana gelen ateşli silahla yaralama olayı ile ilgili olarak Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğünün 12.02.2014 tarihli yazısı ile incelenmek üzere laboratuara gönderilen ve hakkında rapor düzenlenen yaralı ...’a ait olduğu belirtilen sıvı kan numunesinden elde edilen DNA profili ile uyumlu olduğunun belirtilmiş olması, sanığın ise savunmasında suçlamayı kabul etmemiş olması, yine temyiz dilekçesinde, abisi olan ...’ın Sultangazi mahallesinde girdiği bir çatışma esnasında yaralanmış olup yakalaması olduğu için kendisinin TC kimlik numarası ile İstanbul Ok Meydanı SSK hastanesine tedavi olmak için başvuruda bulunduğunu ve oraya ifade almak için gelen polis memurlarına kendisinin TC kimlik numarasını kullanarak ifade verdiğini, suç ile ilgisinin olmadığını ileri sürmüş olması, temyiz aşamasında sanığın abisi olan ...’ın da mahkemeye hitaben yazmış olduğu itirafname konulu dilekçesinde; kardeşi olan sanık ...’ın kimlik bilgilerini Ok Meydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kullandığını, dava konusu suçu kendisinin işlediğini ancak kendisinin yerine kardeşi olan sanık ...’ın ceza aldığını ifade etmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tespiti açısından: öncelikle sanığın abisi olan ...’ın tanık sıfatıyla dinlenilmesi, sanık ve ...’dan alınacak DNA örnekleri ile suça konu çalıntı araçtan ele geçirilen 2 numaralı kürdan parçası üzerinde belirlenen DNA profilinin karşılaştırılarak inceleme yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım oranının suç tarihi itibariyle en fazla 1/3 oranında olması gerekirken, 1/2 oranında artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3-Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK"nın 116/4. maddesi gereğince cezasından arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini,
4-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Resmi belgede sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği cihetle, İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarının 13.05.2014 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu sahte plakada herhangi bir soğuk mühür izinin bulunmadığının belirtilmesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de bu tarihten itibaren yalnızca tescil kuruluşunun mührünün bulunmasının zorunlu olduğunun hüküm altına alınması, bu şekilde suça konu plakanın resmi belge niteliğini kazanabilmesi için üzerinde mührün varlığının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu göz önüne alınıp, sahte olduğu iddia edilen plakaların duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneği olup olmadığının kararda tartışılması, denetime imkan verecek şekilde dosya arasında bulundurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 11.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.