Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1140
Karar No: 2014/776
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/1140 Esas 2014/776 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/1140 E.  ,  2014/776 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/10/2012
    NUMARASI : 2012/337-2012/569

    Davacılar M.. A.. vekili Avukat M.. Y.. tarafından, davalılar B.. A.. vdl. aleyhine 17/05/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, Bursa Hakimiyet Gazetesinin 16/05/2012 günlü sayısında yayınlanan “Facebook"ta Büyük Kavga” başlıklı davalı S.. Ö.. tarafından kaleme alınan haber içeriğinde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, dava konusu yazının güncel ve gerçek olduğunu, davacı ile davalılardan S.. Ö.."in facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde arkadaş olduklarını, Fenerbahçe-Galatasaray derbi maçından sonra Galatasaraylı olan davacının facebook sayfasında paylaştığı iletiye cevap veren Fenerbahçeli Z..B. ile arasındaki yazışmaları davalı S.. Ö.."in de görüp okuduğunu ve tarafların Bursa"da tanınmış kişiler olmalarından dolayı olayı haber haline getirdiğini, tarafların birbirine karşılıklı yazışmalarına hiçbir ilave, ekleme yapılmamış olduğunu, konunun haber değeri taşıdığını, basın özgürlüğü sınırları içinde yayınlandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu haberin veriliş tarzı ve sadece kırıcı sözlere yer verilmesi nedeni ile davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine varılarak istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür
    davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Somut olaya gelince; davacı, Bursa ilinde tanınmış bir ailenin kızı olup, davalı gazetecinin de aralarında bulunduğu facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde karşılıklı birbirlerini arkadaş olarak kabul etmiş oldukları anlaşılmaktadır. Habere konu edilen yazışmalar da bu sosyal paylaşım sitesinden elde edilmiştir. Davacı, bir futbol karşılaşması sonrasında paylaştığı yazısına bir başka arkadaşından yanıt gelmesi üzerine karşılıklı münakaşaya dönüşen yazışmalarının kendisinin arkadaşlığını kabul ettiği diğer kişilerce de görüldüğünü bilmektedir. Davalı gazeteci tarafından okunan yazışmalar, haber haline getirilmiş olup, davacı tarafından yayınlanan yazışmaların gerçek olmadığı iddia edilmediği gibi, davacının Bursa"da tanınmışlığından dolayı Bursa genelinde yayınlanan gazetenin magazin sayfasında haber olarak verilmesinde okuyucu kitlesinin ilgisini çeken güncelliği de sözkonusudur.
    Şu durumda, dava konusu haber bir bütün olarak ele alındığında gerçek, güncel ve kamu oyunun ilgisine haiz olduğu, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, ifade özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi