Taraflar arasındaki “muarazanın önlenmesi, kiracılığın tesbiti, edimin ifası” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.04.2007 gün ve 128-70 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 06.11.2007 gün ve 8264-12951 sayılı ilamı ile, (...Davacı, davalı belediyeye ait Yedikule semt pazarındaki büfe-pergola-wc’yi 1.7.2004 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kira bedellerini düzenli olarak ödediğini, davalı belediyenin herhangi bir tahliye veya yıkım kararı olmadan 27.1.2005 tarihinde mecuru içinde eşyaları olduğu halde yıktığını yıkım nedeniyle mecuru kullanamadığını ileri sürerek, tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davalının yarattığı muarazaanın men’ini kiracılığın tesbiti, sözleşme ile kiraladığı alanın kiralandığı andaki müştemilatı ile birlikte kiralama amacına uygun kullanım şekline göre kendilerine teslimine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının sözleşmeye aykırı bir şekilde büfe önü oturma gruplarının etrafını çevirerek çay bahçesi haline dönüştürdüğünü, akde aykırılığın giderilmesi için çekilen 6.12.2004 tarihli ihtarında sonuç vermediğini, akde aykırılığın giderilmesi için mecurun zabıta marifetiyle tahliye edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 16.9.2005 tarihli davanın kabulüne dair kararının davalı tarafça temyizi üzerine dairemizin 2.3.2006 günlü kararıyla bozulması sonucu mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile taraflar arasındaki muaraza ve müdahalenin men’i ile taraflar arasında yapılan 1.7.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin hukuki geçerliliğini koruduğu ve taraflar arasındaki kira ilişkisinin devam ettiği, davacının Zeytinburnu Yedikule semt pazarında yer alan taşınmazda kiracı olduğu hususunun tesbitine, davacının tazminata yönelik haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, dairemizin 26.02.2007 günlü kararı ile bozulması sonucu mahkemece dava tarihinden sonra düzenlenen infaz zaptına dayanılarak direnme kararı verilmiş karar davalı tarafından temyiz edilmiş Hukuk Genel Kurulu, verilen bu kararın direnme mahiyetinde olmadığı gerekçesi ile dairemize gönderdiğinden temyiz incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece, 16.9.2005 tarihli ilk kararla; taraflar arasında yapılan 1.7.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçerliliğini koruduğu ve kira ilişkisinin devam ettiği hususunun tesbitine, muarazaanın men’i ile Zeytinburnu Yedikule semt pazarında yer alan büfe-pergola-wc den oluşan kiralanana vaki müdahalenin önlenmesi ile davacının kullanımına uygun hale getirilerek davacıya teslimine, bu şekilde taraflar arasındaki muarazaanın giderilmesine karar verilmiş, davalı temyizi sonucu dairemizin 2.3.2006 gün, 2005/16751 E, 2006/2743 K. sayılı ilamı ile davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek iki numaralı bentte "... Mahkemece yıkım tarihi itibariyle davacı kiracının mecurda kiracı olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, idareyi zorlayıcı surette mecurun davacının kullanımına uygun hale getirilerek davacıya teslimine de karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu " belirtilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece dairemiz bozma ilamına uyulmuş olmakla, bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulması zorunludur. Dairemizce, mahkemece sadece yıkım tarihi itibariyle davacı kiracının mecurda kiracı olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Oysa mahkemece dairemiz bozma ilamında yer alan hususları aşar şekilde hüküm oluşturulmuştur. Mahkemenin değinilen bu hususları gözeterek, sadece, davacı kiracının yıkım tarihi olan 27.1.2005 tarihinde mecurda kiracı olduğunun tesbitine karar vermesi ve diğer istek kalemlerini reddetmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 13. Asliye Hukuk Mahkemesince önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre ve özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.01.2007 gün ve 2007/4-16 Esas, 25 sayılı Kararında belirtilen ilkeler gözetildiğinde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 02.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.