23. Hukuk Dairesi 2014/4572 E. , 2015/662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün birleşen davada davacı vekilince duruşmalı, asıl davada davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde birleşen davada davacı vekili avukat ... gelmiş başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, asıl davada, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davalı yüklenicinin, inşaatı eksik bıraktığını ve SSK borcunu davalı adına davacının ödediğini ileri sürerek, davalı adına yapılan harcamaların ve eksik işler bedelinin karşılanması için, sözleşme gereğince davalıya isabet eden 39 numaralı bağımsız bölümün satışına izin verilmesini; ıslah dilekçesinde ise, yargılama sırasında eksik işlerin davacı tarafından tamamlandığını ileri sürerek, yapılan masrafların davalıdan tahsili ve davacı arsa sahibinin, 39 numaralı bağımsız bölümün, davalıya devir borcunun bulunmadığının tespitini; birleşen davada, davacı vekili, davalıya ait binanın asansörlerinin, davacı tarafından yapıldığını ileri sürerek, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince, bedelinin tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, asıl davada, eksik işler bedeli ile davalı adına yapılan harcamaların davalıdan tahsiline, birlikte ifa kuralı gereğince, 39 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tesciline; birleşen davada ise, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, asansör yapım işinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, asıl davanın davalısı yükleniciye ait olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davada davacı ...... vekilinin tüm; asıl davada davacı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl davada davacı arsa sahibi kooperatif vekilince, yargılama aşamasında, eksik işlerin tamamlandığı belirtilerek, bunların giderilme bedeli ile, davalı yüklenici adına yapılan masrafların tahsili talep edilmiş, dava, alacak davası olarak nitelendirilmiştir. Nitekim, mahkemece de, yapılan yargılama sonucu, hesaplanan alacak, hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, sözleşmenin, henüz, ifa ile sonuçlanmadığı açıktır. Sözleşme gereği, yükleniciye ait olup da, arsa sahibine devri yapılmayan tek bir bağımsız bölüm kaldığı anlaşılmakla, bu bağımsız bölümü, yüklenicinin, ancak tüm edimlerini ifası halinde adına tescilini talep edebileceği de açıktır. Ne var ki, davalı yüklenici, mevcut davada, herhangi bir şekilde, dava konusu bölümün adına tescilini talep etmemiştir. Hal böyle olunca, HMK.."nun 26. maddesine aykırı şekilde, talepten fazlasına karar verecek şekilde, dava konusu bölümün, birlikte ifa suretiyle yüklenici adına tesciline karar verilmesi, yerinde olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin tüm, asıl davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, asıl davada davacı vekili duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı harcın birleşen davada davacıdan alınmasına, asıl davada davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.