11. Ceza Dairesi 2016/5779 E. , 2018/10211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Katılan vekilinin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Defter ve belge isteme yazısının sanık ...’ya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir tebliğ belgesi bulunmadığı, sanıklar hakkında düzenlenen 22.05.2008 tarihli VDENR-2008-2100/14 sayılı vergi suçu raporunda da isteme yazısının ..."ya teliğ edildiğinin belirtildiği gözetildiğinde sanık ... hakkında unsurları oluşmayan suçtan beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de ;
a) Suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK"nin 359/a-2. maddesinde öngörülen defter ve belgeleri ibraz etmemek suçuna ilişkin hapis cezasının alt sınırının 1 yıl olarak belirlendiği ve 16.06.2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile cezanın alt sınırının 18 ay hapis cezasına çıkarıldığı gözetilmeden, sanıklar hakkında teşdit uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeksizin temel cezanın 1 yıl hapis olarak tayini yerine, yazılı şekilde 18 ay ay hapis olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceğinden, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumunun uygulanmamasına dair gerekçede kurum zararının giderilmediğinden bahsedilmesi,
c) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına” denilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
e) Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü verilmesine karşın kendisini vekil ile temsil eden katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
II- Katılan vekilinin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı VUK’nin 359/a-2. maddesinde öngörülen defter ve belgeleri ibraz etmemek suçuna ilişkin hapis cezasının alt sınırının 1 yıl olarak belirlendiği ve 16.06.2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile cezanın alt sınırının 18 ay hapis cezasına çıkarıldığı gözetilmeden, sanıklar hakkında teşdit uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeksizin temel cezanın 1 yıl hapis olarak tayini yerine, yazılı şekilde 18 ay ay hapis olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
b) Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunda, ibraz için verilen sürenin bitimini izleyen tarihin suç tarihi olduğu cihetle; Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının 10.04.2008 tarihli defter ve belge isteme yazısının sanık ...’nın ev adresine 28.04.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve ibraz için 15 günlük süre verildiği gözetildiğinde "14.05.2008" olan suç tarihinin gerekçeli kararda 2008 olarak yanlış yazılması,
c) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 5237 sayılı TCK"nin 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece “denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ihtarına” denilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
e) Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü verilmesine karşın kendisini vekil ile temsil eden katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.