Dolandırıcılık değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4662 Esas 2019/2988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4662
Karar No: 2019/2988
Karar Tarihi: 28.03.2019

Dolandırıcılık değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4662 Esas 2019/2988 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/4662 E.  ,  2019/2988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık), resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62, 51 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, ortağı olduğu şirket adına imza yetkisi olmadığı halde, şirketin yetkilisi ve diğer ortağı olan şikayetçi ...’ın imzasını taklit etmek suretiyle 5.000 TL ve 15.000 TL bedelli çekleri sahte olarak keşide ettikten sonra, söz konusu çekleri başkasına cirolayarak bankadan çek karşılıklarının ödenmesini sağladığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suça konu çeklerin 21/11/2006 ve 14/12/2006 tarihlerinde bankaya ibraz edildiğinin anlaşılması karşısında, 14/12/2006 olan suç tarihinden, temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’ nın 66/1-e ve 66/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın savcılıkta alınan ifadesinde suça konu çekleri şikayetçinin bilgisi dahilinde kendilerine iş yapmış olan Sait isimli kişiye verdiğini, bu kişinin çekleri cirolamadan kendi taşeronu olan Abdurrahman Ok isimli şahsa verdiğini savunmasına karşılık, şikayetçinin mahkemedeki ifadesinde sanığın suça konu çekleri şahsi işleri için kullandığını ve sanığa çek keşide etmesi için rıza göstermediğini beyan etmesi ve suça konu çek bedellerinin Abdurrahman Ok isimli kişiye ödendiğinin ilgili bankadan bildirilmiş olması karşısında, sanığın suça konu çekleri hangi amaçla ciroladığının ve kendisi yahut başkası yararına haksız menfaat elde edip etmediğinin belirlenmesi amacıyla; Abdurrahman Ok ve Sait isimli kişilerin araştırılıp olaya ilişkin ayrıntılı şekilde tanık sıfatıyla ifadelerinin alınarak, çeklerin şirketin ticari ilişkisine veya şirket borcuna istinaden cirolandığını beyan etmeleri halinde, varsa, bunlara ilişkin belgelerin temin edilmesi, suça konu çeklerin bağlı olduğu çek karnesinin ilgili banka tarafından kime teslim edildiğinin ve sanığın benzer şekilde ticari ilişki kapsamında daha öncesinde çek keşide edip etmediği, keşide edilmiş ise borçların ödenip ödenmediğinin araştırılması tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi uyarınca temel ceza tayini sırasında adli para cezası miktarının suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı olan 20.000 TL’nin iki katından az olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde eksik adli para cezası tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 28.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.