23. Hukuk Dairesi 2014/11153 E. , 2015/657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında sözleşmeden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının, yapılan ihtar ve uyarılara rağmen, bu kapsamda kendisine gönderilen faturaları ödemediği gibi avans olarak verilen tutarı da iade etmediğini, bunun üzerine asıl alacak ve faizi ile birlikte toplam 12.229,73 TL"nin tahsili amacıyla aleyhinde başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemiz"in 12.03.2014 gün ve 2013/8022 E, 2014/1826 K sayılı ilamıyla, mahkemece, davalı asıla, vekilinin istifa ettiği hususu tebliğ edilmeksizin, bir sonraki duruşma gününün ve dava dilekçesinin tebliği ile yetinilerek yargılamaya devamla hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalının, avukata vekaletname verdiği, davalı vekilinin vekaletnamesini ve beyanlarını içerir dilekçesini dosya içerisine gönderdiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının takibe konu asıl alacağının 61.98,44 TL faiz alacağının ise 6.032,21 TL olarak belirlenmesine, itirazın iptaline, takibin belirlenen miktarlar üzerinden devamına, alacağın likit ve belirlenebilir olması sebebi ile davacı lehine asıl alacak üzerinden %40 icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6, 1982 Anayasası"nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 73. maddesi "Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" yasal kuralı içermektedir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Dosya kapsamından, Dairemizin bozma ilamından sonra davalı adına vekalet sunan Avukat ... tarafından 23.10.2014 tarihli dilekçe ile, aynı gün saat 10.00" da yapılacak duruşma için mazeret bildirilerek, duruşma tarihinin UYAP"tan öğrenileceğinin bildirildiği, mahkemece 3 no"lu ara karar ile taraf vekillerinin mazeretlerinin kabulüne karar verilerek nihai hükmün tefhim edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı vekilinin mazeret dilekçesinde, yokluğunda yargılamaya devam edilebileceği yolunda herhangi bir beyanda bulunulmadığı gözetilerek, mazeretin kabulü ile yeni bir duruşma günü verilmesi ya da davalı vekilinin mazereti reddedilerek nihai karar verilmesi gerekirken, hem mazeretin kabulü, hem de nihai hüküm kurulması çelişkili olduğu gibi HMK"nın 27. maddesine de aykırı olmuştur.
Öte yandan, 11.08.2010 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 28.05.2014 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi