11. Ceza Dairesi 2016/11587 E. , 2018/9424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ...,...,... ve ... hakkında :Beraat Sanık ... hakkında : Mahkumiyet
A- Sanık ... hakkında "2006 ve 2010 takvim yılları arasında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüklere yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen suçların yasada gerektirdiği cezasının üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
C- Sanık ... hakkında 2006 ve 2010 takvim yılları arasında, sanıklar ..., ve ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik ise sanık ..."nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sanıklar hakkında sahte fatura düzenlemek suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ..."nın savunmasında şirketin resmi ortağı olduğunu, ancak şirket işleri ile çok ilgilenmediğini, verdiği vekaletname ile işleri sanık ..."in takip ettiğini, sahte fatura düzenlemediğini, böyle bir şey olmuş ise de sanık ..."un bunu yaptığını, işyerinin kar ve zararının sanık ..."e ait olduğunu belirterek suçlamayı kabul etmemesi, sanık ..."in ise savunmasında şirket ile yasal hiç bir bağının olmadığını, sadece sanık ..."ya işlerinde yardımcı olduğunu, işleri sanık ..."nın yürüttüğünü, kendisinin şirketin nakliye işlerini yaptığını, sahte fatura tanziminin kendisinin çalıştığı dönemde kesinlikle yapılmadığını, 04.05.2010 tarihinden sonra şirkette çalıştığını, şirketin mali işleri ile hiçbir zaman ilgilenmediğini belirtmesine karşılık sanık ..."nin eşi olan sanık ..."in şirkette nakliye işlerinde çalıştığını, abisi olan sanık ..."nın işyerinde olmadığı zamanlarda sanık ..."in işlerle ilgilendiğine ilişkin beyanı ve dosya arasında bulunan sanıklar ...ve ..."nin sanık ..."i vekil olarak tayin ettiklerine ilişkin Altındağ 2. Noterliği"nin 21.06.2005 tarih ve 11085 yevmiye nolu genel vekaletname fotokopisi ile sanık ..."nın savunmasının doğrulanması, sanıklar... ve ..."ın savunmalarında benzer şekilde şirketi devraldıktan sonra iş yapmadıkları için fatura düzenlemediklerini belirtmeleri ancak dosyada mevcut 01.12.2010 tarih VDENR-2010-1985/58 sayılı Vergi Tekniği Raporunda 2010 takvim yılında Ba bildirimi ile altı mükellefin ... İnş. Malz. Paz. Teks. Gıda Nak. Ltd. Şirketinden toplam 38 adet belge ile mal aldığını bildirdiğinin görülmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu faturaları kullanan kişi/şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu kişi/şirketler hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması ile gerekirse yüzleştirme yapılması, vergi tekniği raporunda 2010 yılına ilişkin Ba bildirimde bulunan mükelleflere düzenlenen faturaların sanıklar ... ve ..."ın şirketi devraldıkları tarihten sonrasına ait olup olmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun failinin herkes olabileceği suçta ve cezada şahsilik prensibi gereği esas amacın suçun şekli sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcileri cezalandırmak olması nedeniyle bu suça iştirak edilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak sanık ..."in şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname veya şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği, müdür veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının araştırılması, 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında düzenlenen suça konu faturaların ilgili vergi dairesinden temin edilerek bu faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Sanık ... ile ilgili olarak; 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak 05.01.2011 tarihli iddianame ile sanık hakkında, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, kararın gerekçesinde sanığın sahte fatura düzenlediğine ilişkin deliller belirtildikten sonra sanığın fiilinin "sahte fatura kullanma" suçunu oluşturduğu kabul edilerek çelişkiye düşülmesi,
b- Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.