10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/598 Karar No: 2018/1697 Karar Tarihi: 05.03.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/598 Esas 2018/1697 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/598 E. , 2018/1697 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazasında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve diğer ödemelerin 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesince tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S.Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporu arasında çelişki ortaya çıkması durumunda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.10.2010 gün ve 10-390 / 449 sayılı kararında da belirtildiği şekilde, çelişkinin Adli Tıp Kanunu"nun 15. maddesi gereği Adli Tıp Genel Kurulunca giderilmesi gereklidir. ... Yüksek Sağlık Kurulu ile Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalından alınan sağlık kurulu arasında çıkması halinde de, amacın uyuşmazlığı en geniş katılımlı bir kurul kararı ile sona erdirmek, yeni çelişkilerin ortaya çıkıp uyuşmazlığı çözümsüzlüğe itmeyi engellemek olduğu dikkate alındığında, Adli Tıp Genel Kuruluna başvurulmalı ve alınacak raporla uyuşmazlık sona erdirilmelidir. Somut olay incelendiğinde; kazalının sürekli iş göremezlik oranının Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Formunda E cetveline göre %35.2 olarak belirlendiği ve 10.11.2012 tarihinde kontrol gerektiğine karar verildiği anlaşılmakta ancak dosya kapsamından kontrol muayene tarihinde muayene olup meslekte kazanma gücü kaybı oranına ilişkin rapor düzenlenip düzenlenmediği, anlaşılamamaktadır. Yargılama aşamasında davalı vekilinin kazalının sürekli iş göremezlik oranına itirazı üzerine Mahkemece aldırılan raporda kazalının sürekli iş göremezlik oranının S.S. Yüksek Sağlık Kurulu tarafından E cetveline göre % 39 olarak belirlendiği ve kontrol muayenesi gerekmediği tespit edildiği; raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeksizin sonuca gidildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, kurum sigortalısının meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin kontrol kaydı araştırılmalı, yukarıda açıklanan yasal prosedür izlenerek Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir. Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.