Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2404 Esas 2016/14149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2404
Karar No: 2016/14149
Karar Tarihi: 01.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2404 Esas 2016/14149 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/2404 E.  ,  2016/14149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalıların, dava dışı şirketin müvekkilinden yapacağı her türlü kredili mal alımı nedeniyle 100.000 TL lik kısmı için müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını; borçluların kefalet altındaki imzalarını inkar etmediklerini, borçluların takip öncesi temerrüde düşürülmemeleri nedeniyle sorumluluklarının asıl alacak miktarı kadar olduğunu; 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde verilen kefaletnamenin geçerli olduğunu, esasen kefalet limiti ile ilgili yazılı şekle uyularak sözleşmenin düzenlendiğini, davalılar hakkındaki takibin dava dışı şirketin eski ortak ve yöneticileri olması sıfatıyla değil, kefalet sözleşmesiyle başlatıldığını, kefalet sözleşmesinin herhangi bir süre ile sınırlandırılmadığını ileri sürerek, davalıların icra takibine yaptıkları haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, dava dışı borçlu şirketin eski ortakları olan davalıların paylarını 17.08.2011 de ilan edilen ortaklar kurulu kararıyla dava dışı kişilere devir ederek ortaklıktan ayrıldıklarını ve durumu davacıya bildirdiklerini, davacı temsilcilerinin de müvekkillerine kefalet sözleşmesinin anlamsız kaldığını ifade etmesi nedeniyle bu beyanlara inanan müvekkillerinin başkaca işlem de yapmadıklarını, kefalet sözleşmesinin şekil yönünden geçersiz olduğunu, cari hesap sözleşmesinin müvekkillerinin şirket ortaklığından ayrılmasından sonraki tarihe ilişkin olduğunu, bu ticari ilişkiler nedeniyle yeni ortaklardan da kefalet alındığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davalıların geçerli olan bir kefalet sözleşmesi ile dava dışı şirketin, davacıya karşı oluşan ve oluşacak borçlarının 100.000- TL"lik kısmı için müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, pay devri sonrası kefalet ilişkisinin sonlandırılması amacıyla kanunda belirlenen işlemleri yapmadıkları ve bu nedenle kefalet sözleşmesiyle bağlı oldukları, dava dışı şirketin davacıya, takip talebindeki asıl alacak kadar borçlu olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.