Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20040
Karar No: 2018/7077
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20040 Esas 2018/7077 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/20040 E.  ,  2018/7077 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davalının müvekkilini başka bir kadınla aldattığını ve iki çocuğu ile birlikte zorla annesinin evine gönderdiğini, davacının düğünde takılan ziynetlerini alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını, ziynetlerin evde kaldığını belirterek 10 adet 18 gramlık 22 ayar bilezik, 1 adet içinde gerdanlık, bileklik, küpe ve altın saat olan set takımı, 2 adet 22 ayar altın bileklik, 1 adet 22 ayar alyans yüzük, 13 adet çeyrek altının aynen, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının ziynetleri evden ayrılırken yanında götürdüğünü, bir kısmını ise harcadığını savunarak davanın reddini istemiş, yargılama sırasında ise ziynetlerin taraflar arasında katkı payı alacağına konu olan davadaki araç için davacının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı, gerek bu dosyadaki gerekse katkı payı alacağı davasındaki delillerden ziynetlerin araba alımında kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ziynet eşyalarının aynen, mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür.
    Öte yandan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.
    Eldeki davada, davacı kadının davalı eski koca ile tartışması sonucu davalının kendisini zorla evden gönderdiği, ziynetlerin davalı yedinde kaldığı iddiasında bulunduğu, davalı kocanın ise cevap dilekçesiyle davacının ziynetleri evden ayrılırken yanında götürdüğü savunmasında bulunduğu, ancak yargılama sırasında bu savunmasını değiştirerek ziynetlerin davacının rızasıyla bozdurulup katkı payı alacağı davasına konu olan aracın alındığını beyan ettiği görülmektedir.
    Taraflar arasında görülen ... 5. Aile Mahkemesi"nin onanarak kesinleşen 30.09.2014 tarih ve 2013/760 Esas, 2014/775 Karar sayılı boşanma dosyasında; davacı kocanın, eşi davalı kadının çok kıskanç olduğu, müsrifçe harcama yaptığı, küserek eşlik görevlerini yerine getirmediği iddialarını kanıtlayamadığı, aksine davalı kadını aldatması üzerine aralarında sorunlar çıktığı ve davalıyı ortak konuttan annesinin evine geri gönderdiği, kusurun kocada olduğu kabul edilerek tarafların boşanmasına karar verildiği, yine ... 4. Aile Mahkemesi"nin temyiz edilmeksizin kesinleşen 28.01.2016 tarih ve 2014/465 Esas, 2016/96 Karar sayılı katkı payı alacağı davasında davacı kadının, kendi ağabeyi tarafından taraflara 2008 yılında hediye ettiği aracın satışından elde edilen parayla alınan yeni aracın 7.500,00 TL’lik kısmını dava ettiği, davalı kocanın iş bu dosyaya verdiği cevap dilekçesinde yeni aracın kredi ile alındığı savunmasında bulunduğu, fakat duruşmada 7.630,00 TL yönünden davayı kabul ettiği, davanın davalının kabul beyanı ile sonlandığı anlaşılmaktadır.
    Duruşmada birbirini teyit eden davacı tanıklarının, davacının katıldığı düğünlerde setini ve bileziklerini taktığını, ziynetlerin davalı yedinde kaldığını, davalı tanıklarının ise, tarafların düğünden sonra ziynetleri bozdurup ... marka araç aldıklarını beyan ettikleri görülmektedir. Diğer taraftan duruşmada isticvap edilen davalı, davacının bilekliğini tamir ettirmek üzere aldığını ve 600,00 TL’ye bozdurduğunu kabul etmiştir.
    Şu halde önemle belirtilmelidir ki, mahkemece, ziynetlerin katkı payı alacağı davasına konu edildiği davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda incelendiği üzere ziynet eşyalarının katkı payı alacağına konu edilmediği açıkça görülmekte olup, davacının iddiası yönünden ise mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir.
    Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek mahkemece davacının davalı ile tartışarak evden ziynetlerini alamadan zorla gönderildiği iddiasına ve davalının ziynetlerin araç alımında kullanıldığı savunmasına göre ve davalının davacıya ait bilekliği tamir ettirmek için aldığı ve sonra bozdurduğuna yönelik beyanı da dikkate alınmak suretiyle davacıya düğünde takılan takılar ve miktarları tespit edilip, düğün tarihi, araç alım tarihi, araç bedeli, ziynet bedelleri, kredi çekme tarihi ve kredi bedeli karşılaştırılarak, tanık beyanları da dikkate alınarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi