MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıkların ve müdafilerinin yokluğunda mahkumiyetlerine karar verildiği, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak sanıklar müdafiine tebliğ edilmediği anlaşılmakla, temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak sanıklar hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıkların, izinsiz dere yatağından kum çıkarmak suretiyle ruhsatsız ve izinsiz 1(a) grubu madenini çıkarmak eylemini işlediğinden bahisle hırsızlık suçundan hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ise de; 10.06.2010-5995/6 sayılı Kanun"la değişik 3213 sayılı Maden Kanunu"nun 12/5. maddesi uyarınca, sanığın eyleminin suç olmaktan çıkıp sadece idari yaptırımı (para cezası) gerektirir nitelikte kabahat fiilini oluşturduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların 5326 sayılı Kabahatler Kanun"unun 2. maddesi uyarınca kabahat oluşturan eylemlerinin 3213 sayılı Maden Kanununun 12/5 maddesi uyarınca idari para cezasını gerektirdiği, nispi nitelikteki idari para cezasının 8 yıllık soruşturma zamanaşımına tabi olduğu, kabahatin işlendiği 06.11.2005 tarihinden inceleme tarihine kadar bu sürenin dolmuş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar hakkında açılan kamu davasında sanıkların belirlenen kabahat eyleminden dolayı zamanaşımının gerçekleşmesi karşısında idari yaptırım kararının uygulanmasına yer olmadığına, 11.07.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.