12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/25095 Karar No: 2011/5551
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/25095 Esas 2011/5551 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/25095 E. , 2011/5551 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/02/2010 NUMARASI : 2009/283-2010/67
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Adi ortaklığı düzenleyen BK.nun 525.maddesinde; "Akit ile veya karar ile münhasıran şerike veya müteaddit şeriklere yahut üçüncü bir şahsa kati surette tevdi edilmiş olmadıkça şirket muamelelerinin idaresi bütün şeriklere aittir." hükmü yer almaktadır. Söz konusu düzenlemeye göre adi ortaklıkta ortaklardan birisi ortaklık yani bütün ortaklar adına üçüncü kişilerle işlem yapacak olursa ortaklar doğrudan temsil hükümlerine göre sorumlu olurlar. Bunun için işlem yapan ortağın sıfatını yani diğer ortakları temsil ettiğini üçüncü kişiye tanıtması gerekir. Şöyleki, işlem yapan ortak üçüncü kişiye, diğer ortakları temsil ettiğini bildirmeli ve temsil yetkisinin kendisine adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile yada herhangi bir temsil belgesi ile zımnen verildiğini göstermelidir.(Poroy ...... Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku 8.bası s:76) Hukukumuzda, adi ortaklığa ilişkin hükümler, Borçlar Kanununda bulunmaktadır. Anılan yasanın 533.maddesinde, şirket namına ortalardan biri tarafından yapılan işlem, temsil hükümleri uyarınca diğerlerini alacaklı ve borçlu kılacak niteliktedir. Maddenin son cümlesinde ise, idare vazifesi verilen şerikin bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etke hakkını haiz olduğu hususu düzenlenmiştir. BK.nun 534/3.maddesinde de, yetkili mümessil tarafından şirket nam ve hesabına borçlanılan boçtan, şeriklerin müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. Takip dayanağı 25.2.2009 keşide tarihli çekin ...... İnş. Ortak Girişimi adına tek imza ile keşide edildiği görülmektedir. Taraflara arasında düzenlenen 22.2.2005 tarihli iş ortaklığı sözleşmesinin ortaklığın yönetimi başlıklı 5.maddesinde; "Ortaklar genel kurulu tarafından şirket yetkili temsilcilerinden yada şahıslardan iki yönetici seçilecektir. Bu kişiler ortaklığın işlerini yürütmek hususunda münferiden yetkilidir. Ortaklık ...bu kişilerin münferiden atacakları imzalarla temsil edileceklerdir. Iş ortaklığı bitinceye kadar ......., yönetici olarak secilmişlerdir." hükmü yer almaktadır. Bu durumda, iş ortaklığı adına atılan keşideci imzasının, ortaklık sözleşmesinde yetkili kılınan ...... veya ......"a ait olup olmadığı, yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre, kesin kanaaat içermeyen bilirkişi raporunun esas alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.