17. Ceza Dairesi 2016/1559 E. , 2018/5402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, yüzüğün kendisine ait olduğunu, yüzüğü çalmadığını belirttiği, 15.07.2014 tarihli celsedeki savunmasında da yüzüğü aynı firmanın başka bir şubesinden satın aldığını iddia etmesi karşısında, olay yerinden elde edilen ve olay anını gösteren kamera görüntüleri ile sanığın teşhise elverişli fotoğrafları temin edilip, hırsızlık suçunun gerçekleşip gerçekleşmediği, görüntülerdeki şahsın sanık olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; müştekinin beyanına göre çalınan malın değerinin 12,99 TL olması karşısında, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince sanığa verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
3-TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin, suçun tamamlanmış olması halinde uygulanacağı, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun ise teşebbüs aşamasında kaldığı, mahkemece de kabulün bu yönde olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmolunan cezadan TCK"nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağı gözetilmeden, TCK 142/1-b ve 35. maddeleri uyarınca tayin olunan cezadan aynı Kanun"un 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
4-UYAP"tan alınan güncel adli sicil kaydına göre, Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/738 Esas ve 2013/497 Karar numaralı, 27.06.2013 tarihinde kesinleşen, karşılıksız yararlanma suçundan verilen 10 ay hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın tekerrüre esas olmasına karşın, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
5-18,00 TL yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
6-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 17/04/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.