3. Hukuk Dairesi 2016/20372 E. , 2018/7054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar (asıl davada), murisleri ..."nun, ... Noterliği"nce düzenlenen 03.11.2008 tarih ve 9352 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile taşınmazlarını davacı ve davalılara vasiyet ettiği, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile açılıp okunduğu ve kesinleştiğini belirterek, dava konusu vasiyetnamenin tenfizine ve vasiyetname konusu taşınmazların mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davacı (birleşen davada), muris ..."ya ait, ... Noterliği"nce düzenlenen 03.11.2008 tarih ve 9352 yevmiye sayılı vasiyetname ile kendisine bırakılan taşınmazların adına tesciline karar verilerek vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir.
Davalılar, vasiyetnamenin tenfizi istemine bir diyeceklerinin olmadığını, kendilerinin de vasiyetnamenin tenfizini istediklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden davanın kabulü ile tek tek sayılan dava konusu taşınmazların hisseleri oranında vasiyet edilen mirasçılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Davacı, vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemiyle bu davayı açmıştır. TMK.nun 600.maddesi, kendisine belli şey vasiyet edilen kimsenin, vasiyeti yerine getirmeyen mirasçılar aleyhine vasiyet edilen şeylerin teslimi için dava açabileceğini hükme bağlamıştır.
Vasiyetnamenin tenfizi davaları (tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini de kapsadığından) nisbi harca tabidir. Dosya kapsamından; asıl ve birleşen davalar açılırken her iki davanın davacıları tarafından sadece ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcının yatırıldığı görülmüştür.
492 Sayılı Harçlar Kanununun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32.maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktar ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda ise, asıl ve birleşen dava davacıları tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiği, bunun yanında asıl ve birleşen dava yönünden maktu harç yatırılmış olmasına rağmen hüküm kısmında, asıl dava yönünden başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna, birleşen dava yönünden ise başlangıçta alınan harcın 533,70 TL olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle asıl ve birleşen davanın davacılarından (kendi davaları yönünden) dava konusunun değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde, asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bunun yanında, TMK"nun 595.maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı sureti getirtilerek, dosya içine konulması gerekir.
Somut olayda vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın, temyize konu tenfiz davasının açıldığı tarihte henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; vasiyetnamenin açılması davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne yönelik karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.