17. Ceza Dairesi 2016/1624 E. , 2018/5399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 gün, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanıklara, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verilmesi karşısında, tebliğnamede bozma isteyen (1) numaralı düşünceye; ayrıca sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken her bir sanık yönünden ayrı ayrı TCK"nın 53. ve 58. maddelerinin tatbik edildiği anlaşılmakla, tebliğnamede bozma isteyen (2) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ile ..."in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 gün, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143 maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanığa, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verilmesi karşısında, tebliğnamede bozma isteyen (1) numaralı düşünceye; ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 tarih, 2012/6-1431 Esas ve 2013/18 Karar sayılı kararı ile 2012/13-1444 Esas ve 2013/305 Karar sayılı kararında kabul edildiği üzere, hükümde sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek olmadığı, bu nedenle mahkemece hükmün gerekçe kısmında ""Sanıkların mükerrir olduklarının"" belirtilmesine karşın tekerrüre esas alınan ilamlar kararda gösterilmemiş ise de bu hususun da infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden, tekerrür konusuna ilişkin olarak tebliğnamedeki bozma isteyen (2) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01.03.2016 tarih, 2015-2-832 Esas ve 2016/102 Karar sayılı ilamı ile "Mağdur ve katılanın zararı soruşturma aşamasında giderildiğinden ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları ve TCK"nın 168. maddesinde belirtilen indirim oranları gözetilerek mahkemece sanıkların cezasının ½ oranından daha fazla olmak koşuluyla indirilmesi gerekirken, ½ oranında indirim yapılması isabetsizdir" olarak kabul edilmesi; ayrıca 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 1. fıkrasında etkin pişmanlık nedeniyle 2/3 oranına kadar indirim yapılacağının ifade edilmesi, aynı maddenin 2. fıkrasında ise indirim oranının ½ olarak öngörüldüğünün anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında ½ den daha fazla oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/04/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.