17. Ceza Dairesi 2016/1578 E. , 2018/5398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Katılanın 23.09.2014 tarihli celsedeki ifadesi, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar ve sanığın tüm aşamalardaki istikrarlı savunmalarına göre, katılanın sokağa park ettiği kapıları açık vaziyetteki ... plakalı aracın içinden, katılan tarafından sökülüp aracın vitesi ile koltuğu arasındaki bölüme konulan 1 adet ... marka oto teyp başlığının sanık tarafından alındığı olayda, sanığın eyleminin TCK"nın 141/1, 143. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/1-e, 143. maddeleri ile uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nın 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe açmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın katılana ait araçtan ... marka ... model oto teyp başlığını çaldığı anlaşılmakla, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan söz konusu eşyanın değeri tespit edilerek, eşyanın değerinin miktar olarak az olması halinde TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığın katılana ait aracın içinden 1 adet oto teyp başlığını alarak araçtan dışarı çıktığı sırada, kolluk görevlilerini gördüğü ve ... plakalı başka bir aracın içine saklandığı, kolluk görevlilerinin de sanığı müştekiye ait araçtan hırsızlık yaparken görmedikleri, 5908 sayılı sokak üzerinde park halindeki araçların yanındayken ... plakalı aracın içine saklanırken sanığı gördükleri, bunun üzerine sanığı yakaladıkları ve sanığın montunun cebindeki kabarıklığı görünce sanığın montunun cebinden 1 adet teyp başlığını çıkartıp kendi rızasıyla kolluk görevlilerine verdiği ve görevlilere şifahen ""suça konu eşyayı 5 metre gerideki ... plakalı araçtan çaldığını"" beyan ettiği, bunun üzerine kolluk görevlilerince müştekiye ait ... plakalı araçta yapılan kontrolde, sanığın belirttiği şekilde teyp başlığının olmadığının tespit edildiği ve suça konu eşyanın eksiksiz bir şekilde katılana soruşturma aşamasında teslim edildiği olayda eylemin tamamlandığı gözetilmeden sanık hakkında TCK"nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
4-Sanığın yakalandığında üzerinde bulunan suça konu eşyayı kolluk görevlilerine kendi rızasıyla teslim edip, suça konu eşyayı çaldığı yeri gösterdiği ve çalınan eşyanın katılana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Sanığın UYAP"tan alınan güncel adli sicil kaydına göre, İzmir 3. Sulh Ceza Ceza Mahkemesi"nin 2009/759 Esas ve 2010/84 Karar numaralı, 20.01.2010 tarihinde kesinleşen, TCK"nın 191/1. maddesinden verilen 10 ay hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamının “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “Davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, söz konusu ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılıp, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, TCK"nın 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
6-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7-8,00 TL yargılama giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi ve tekerrür bakımınından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 17/04/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.