Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6363
Karar No: 2020/7782
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/6363 Esas 2020/7782 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/6363 E.  ,  2020/7782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, ... ili, ....Mah. 581 ada 146 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 nolu çay bahçesinin davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden kullanıldığı, kira sözleşmesinin 23.07.2012 tarihinde bitmesine rağmen kullanıma devam edildiği gibi sözleşmeye aykırı olarak üçüncü kişilere devredildiği ileri sürülerek tahliye tarihi olan 04.08.2014 tarihine kadar 27.789,33 TL"nin kira sözleşmesinin bitim tarihi olan 23.07.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenmiştir.
    Cevap dilekçesinde, davalının vergi kaydını 25.06.2014 tarihinde sildirdiği ve işyerini kapattığı, iddia edildiği gibi bir üçüncü kişiye dava konusu işyerinin devredilmediği, Yılmaz Meral adlı kişinin 25.06.2014 tarihinden sonra çay bahçesini işlettiğinden bu tarihten sonraki ecrimisilin adı geçenden istenmesi gerektiği, kira sözleşmesinin bitiminden sonra kira bedelinin ÜFE oranında artırılarak davacı hesabına yatırıldığı, davalının taşınmazı 26.05.2014 tarihinde terk etmesine rağmen Haziran ayının da hesaba dahil edildiği, istenen ecrimisil bedelinin fahiş olduğu, hesaplamanın aynı yere ait geçmiş dönem kira sözleşmelerine göre belirlenmesi gerektiği beyan edilerek davanın reddi savunulmuştur.
    Mahkemece, 23.07.2012-25.06.2014 arası için 21.991,47 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, mahkeme kararı davacı ... davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan çaplı taşınmaza haksız el atma nedeni ile ecrimisil istemine ilişkindir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Dava, her ne kadar Spor Genel Müdürlüğü adına açılmış ise de 3289 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliğe haiz Spor Genel Müdürlüğü"nün tüzel kişiliği 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK ile kaldırılmış olup, yine aynı Kanuna 703 sayılı KHK"nin 12. maddesi ile eklenen Geçici 15. madde ile maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Spor Genel Müdürlüğü ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan taşınmazların, başka bir işleme gerek kalmaksızın bulundukları yerdeki Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri adına re’sen tescil edileceği, ayrıca, tahsisli olup olmadığına bakılmaksızın fiilen bu Genel Müdürlüklerin kullanımında bulunan taşınmazların, başka bir işleme gerek kalmaksızın bulundukları yerdeki Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerine tahsis edilmiş sayılacağı, bu kapsamda davanın Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ihbar edilerek davaya dahil edilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi,
    3.Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 40.243 m2"lik "Spor Sahası ve Müştemilatı" vasıflı ... İli... Mah. 581 ada ve 146 parsel sayılı taşınmaz olup davacı ile davalı arasında 2 nolu çay bahçesi ve büfenin kullanımı için 23.07.2011 tarihinden 23.07.2012 tarihleri arası için 27.07.2011 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı, davaya dayanak 24.10.2014 tarihli ecrimisil komisyonun kararında toplam işgal edilen alanın 473,10 m2 olduğu kabulü üzerinden hesaplama yapıldığı, hükme esas alınan raporda ise kullanılan alan belirlenmeksizin emsal kira sözleşmelerinde kira bedelleri üzerinden oranlama yapılarak sonuca gidildiği anlaşılmakta olup, mahkemece, davalı tarafından kullanılan alanın çekişmesiz şekilde tespitinden sonra toplam kullanılan alan üzerinden hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    4.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde (2012 yılı Temmuz ayı) mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Mahkemece, 2012 yılı Temmuz ayı aylık ecrimisil bedeli tespit edildikten sonra sonraki dönemlerin ecrimisil bedeli ÜFE oranında artırılarak belirlenmesi gerekirken ecrimisil belirlenmesine dair temel ilkeye aykırı olarak 2014 yılı ecrimisil bedeli belirlenerek önceki yılların ecrimisil bedelinin tespit edilen raporun hükme esas alınması,
    5.Dava dilekçesinde davacının da kabul ettiği üzere yasal paylar dahil toplam 38.799,50 TL"den davalı tarafından yapılan 11.010,17 TL"lik ödeme mahsup edilerek 27.789,33 TL talep edilmiş olmasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından yapılan ödemenin hesaplamaya dahil edilmediği gibi, Mahkemece de yapılan ödeme dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, diğer bentlerde gösterilen nedenlerle taraf vekillerinin yazılı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi