14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3687 Karar No: 2021/1135 Karar Tarihi: 22.02.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3687 Esas 2021/1135 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/3687 E. , 2021/1135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19/10/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı adına kayyım vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, Ortaca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/217 Esas, 2012/369 Karar sayılı ilamı ile, 591 ada 3 parsel nolu taşınmaz üzerine ipotek alacaklısı lehine 1.500,00TL bedel ile tesis edilen 20/09/1956 tarih ve 856 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne karar verildiğini, ancak 591 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar üzerine de aynı ipoteğin şerh edilmiş olmasına rağmen sehven önceki dosyada bu parseller bakımından ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulmadığını belirterek; 591 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Ortaca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/203 Esas 2015/453 Karar sayılı kararı ile davalı ... adına kayyım ... atanmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı adına kayyımı ... vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Somut olaya gelince; dava konusu 591 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre dava tarihinden önce kat mülkiyeti tesis edildiği, mevcut durumda davacının tüm bağımsız bölümlerde malik olmadığı gibi kaldırılması talep edilen ipotek şerhinin de tüm bağımsız bölümler üzerinde yer almadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair kurulan hüküm bu hali ile infaza elverişli değildir. Kabule göre de; her ne kadar mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince hükümde bulunması gereken zorunlu unsurların belirtilmemiş olması da doğru olmamıştır. Hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı adına kayyım ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.