4. Hukuk Dairesi 2021/935 E. , 2021/2147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ...’nın, 25.01.2006 tarih 5449 sayılı kanunla kurulan tüzel kişiliği haiz bir kurum olduğunu, Kanun’un 3. maddesinde “Ajanslar, tüzel kişiliği haiz ve bu Kanunla düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tâbidir.” hükmünün bulunup, 19. maddesinde ajansın gelirlerinin düzenlendiğini, buna göre; Belediyelerin ajanslara aktarması gereken pay oranı ve zamanı nın “d) Bir önceki yıl gerçekleşen bütçe gelirleri üzerinden, bölgedeki il özel idareleri için; borçlanma, tahsisi mahiyetteki gelirler ile genel, katma ve özel bütçeli kuruluşlardan alınan yardım kalemleri hariç tutulmak üzere yüzde bir, belediyeler için; borçlanma ve tahsisi mahiyetteki gelir kalemleri hariç tutulmak üzere yüzde bir oranında, cari yıl bütçesinden aktarılacak pay.” şeklinde belirlendiğini, ilgili belediyenin zamanında pay oranını aktarmaması halinde “Birinci fıkranın (d) ve (e) bentlerinde belirtilen paylar, ilgili idare ve kuruluşlar tarafından haziran ayının sonuna kadar ajans hesabına aktarılır. (d) bendinde belirtilen paylar, süresi içerisinde aktarılmadığı takdirde, bu idarelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paydan ilgisine göre Maliye Bakanlığı ve/veya İller Bankasınca kesilerek ilgili ajans hesabına aktarılır. Diğer alacakların tahsilinde, genel hükümlere göre işlem yapılır.” düzenlemesi uyarınca hareket edildiğini, davacı ...’nin süresi içinde payı aktarmaması üzerine davalı ...’nın, İller Bankası Genel Müdürlüğü’ne yazdığı yazı ile sözkonusu katkı payı alacaklarının zamanında ödenmediğinden dolayı, İller Bankası payından 01/01/2018 tarihi itibariyle toplam 10.890.021,13 TL nin mahsubunun istendiğini, bu miktarın içinde itiraz etmiş oldukları dava konusu 2.277.620,32 TL nin de mevcut olduğunu, bu tutarın kanunda belirtilen oranı aştığını, aynı dava konusu ile farklı tarihlerde tahakkuk ettirilen gecikme faiziyle ilgili olarak borçlarının bulunmadığına ilişkin Bakırköy 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/468 esas 2018/23 karar sayılı davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilerek davanın gecikme faizi olarak talep edilen 710.182,44 TL yönünden müvekkili idarenin borçlu olmadığına karar verildiğini, davaya konu sözleşme sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıya 2.277.620,32 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğunu, Bakırköy 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/468 E. Sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğundan derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kurumun kamu tüzel kişiliğini haiz olduğu, özel hukuk tüzel kişisi olsa da Kalkınma Bakanlığı’na bağlı olarak çalıştığı, Sayıştay denetimine tabi olduğu, diğer yandan, davalı ... tarafından 5449 sayılı yasa 19.maddesi uyarınca yapılan kesintilerin Maliye Bakanlığı yada İller Bankasınca tahsil edildiği ve bu işlemlerde kamu gücü kullanılmakta işlemin bir idari işlem olup, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dava, davalı ...’nın dava dışı İller Bankası’na yazdığı yazı ile davacı ... Belediyesi’nin payından yapılan 2.277.620,32 TL tutarındaki kesintinin 710.182,44 TL’sinin yasada belirtilen tutarı aştığı, bu miktar yönünden kesintinin haksız olduğuna ilişkin menfi tespit davasıdır.
15/07/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin "Kuruluş" başlıklı 186"ncı maddesinin 3"üncü fıkrasında "Ajanslar, tüzel kişiliği haiz ve bu Bölümde düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tâbidir." biçiminde düzenleme yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2/b maddesinde “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının” idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı ... tarafından İller Bankası Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, sonradan 703 sayılı Kanun hükmünde Kararnamenin 75"inci maddesiyle yürürlükten kaldırılan 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Hizmetlerine İlişkin Kanunun 19"uncu maddesinin "d" bendi uyarınca haziran ayının sonuna kadar ajans hesabına aktarılması gereken katkı payının zamanında ödenmediği gerekçesiyle Kadıköy Belediyesi’nin anılan bankanın nezdinde bulunan hesabından yapılan kesinti miktarının hatalı olduğunun tespiti talebine ilişkin olup; davada adli yargı görevlidir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/06/2021 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı ... 5449 sayılı yasa 19 maddesinin davalı ... ajansının gelirlerini düzenlediğini, Belediyelerden kalkınma ajansına aktarılacak pay oranının ve zamanının düzenlendiğini kendilerinden istenen miktarın fazla olduğunu ileri sürüp borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş davacı vekilinin İstinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
5449 sayılı yasanın 3. madde hükmünde yasada düzenlenmemiş bütün işlemlerin özel hukuk hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın 19. maddesinde ise ajansın gelirleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme yasanın önceki hükümlerinde de sonradan çıkarılan KHK"lar da da mevcuttur. Konu ile ilgili çeşitli belediyelerin açtığı davalar idari yargıda görülmüştür. (Danıştay 2015/4496 esas 2019/10296 Karar yine 2015/2386 Esas 2019/10295 Karar)