Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4113
Karar No: 2017/9371

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4113 Esas 2017/9371 Karar Sayılı İlamı

Özet:


20. Hukuk Dairesi tarafından incelenen dava, kadastro tespitine yapılan itiraz üzerine yapılmıştır. 1954 yılında yapılan kadastro sırasında köye ait olan iki taşınmaz, kadastro işlemleri sonucu davalılar adına tescil edilmiştir. Ancak davalıların bu taşınmazları orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle dava açılıp reddedilmiştir. Yargıtay ise, kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yapılan inceleme sonucu taşınmazların orman sınırı dışında kaldığı sonucuna varmıştır. Kararda, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlar ile 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, orman sınırı dışında kalan taşınmazların orman niteliği ve hukukî durumunun kesinleşmiş orman kadastro harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenemeyeceği de vurgulanmıştır. Kararda, mahkemece öncelikle 1942 yılında kesinleşen orman tahdidine ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, eski tarihli memleket haritası ve varsa amenajman planı ilg
20. Hukuk Dairesi         2016/4113 E.  ,  2017/9371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    1954 yılında yapılan kadastro sırasında ...köyü, 4296 sayılı parsel (yeni ... ada 1... sayılı parsel) sayılı 3940 m² yüzölçümlü ve 4298 sayılı parsel (yeni ... ada 103 sayılı parsel) 3300 m² yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden tarla niteliği ile davalılar adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek dava açmış, mahkemece, taşınmazların orman tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazların tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/10241 E. - 2014/1912 K. ve 2013/501 E. - 4930 K. sayılı kararlarıyla özetle; “...Dosya içeriğinden, yörede 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılıp kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; orman sınırı dışında kalan taşınmazın orman olup olmadığı ve hukukî durumu kesinleşmiş orman kadastro harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenemez. Çünkü, 3116 sayılı Kanunda sadece Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen orman kadastrosu harita ve tutanaklarının uygulanması ile orman sınırı dışında kalan taşınmazların orman niteliği ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanunlar ile 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan ayrıcalıklar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş ve iade koşulları bu Kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, öncelikle 1942 yılında kesinleşen orman tahdidine ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
    Taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığının anlaşılması halinde, bu kez aynı bilirkişilerce memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmalı, bu belgelerde taşınmazın ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmasına ve dava dosyalarının birleştirilmnesine karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davanın reddi ile dava konusu...ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4296, yeni ... ada 105 parsel sayılı taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dava yönünden ( 2013/124 Esas 2015/52 Karar nolu dosya ) davanın reddi ile dava konusu...ilçesi, ... (...) köyü, ... mevkiinde kain eski 4298, yeni ... ada 103 parsel sayılı taşınmazın aynen tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca orman kadastrosu yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi dışında kaldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi