Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/10826 Esas 2017/4565 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10826
Karar No: 2017/4565
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/10826 Esas 2017/4565 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilerek incelenmiş ve mahkemenin 216/3. maddesine aykırı davranılması ve Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareleri iptal etmesi sebepleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Muhalif bir görüş ise bu karara katılmamaktadır çünkü duruşma tutanağına göre sanığa ve avukatına son sözlerinin sorulduğu, fakat ikisinin de \"takdir mahkemenindir\" cevabını verdiği belirtilmektedir. Bu durumda savunma hakkının kısıtlandığı söylenemeyecektir. Detaylı açıklamalar için 5271 sayılı CMK'nin 216/3. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 2014/140 esas-2015/85 kararı incelenmelidir.
3. Ceza Dairesi         2016/10826 E.  ,  2017/4565 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
    1) Son sözün sanığa verilmemesi suretiyle CMK’nin 216/3. maddesine aykırı davranılması,
    2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 12.04.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ; 5271 sayılı CMK"nin 216/3. maddesindeki hükmünde belirtilen hükümden önce son sözün sanığa verilmesi şeklindeki düzenlemenin amacının sanığın son anda bile aklına gelen bir şeyi söyleyebilmesi veya yeni bir delil sunabilmesi veya önemli gördüğü bir hususa tekrar dahi olsa özellikle dikkat edilmesini söyleyebilme, başka bir anlatımla savunma hakkının kısıtlanması için konulmuş olup, sanık müdafinin sanığın bulunmadığı son oturumlarda bu haktan yararlandırılması gerektiği;
    Duruşma tutanağına baktığımızda “SANIKTAN SON SÖZLERİ SORULDU: Takdir mahkemenindir dedi.
    SANIK MÜDAFİNDEN SON SÖZLERİ SORULDU: Takdir mahkemenindir dedi.
    Dosya incelendi.Araştırılacak başkaca bir husus kalmadığından açık duruşmaya son verildiği bildirildi.” yazılmasında sanığa son sözünün sorulup, sanığın “Takdir mahkemenindir “ demekle başka bir sözünün olmadığını beyan etmesi sebebiyle savunma hakkının kısıtlanmadığı, kaldi ki sanığın son sözlerini söylemesinden sonra sanık müdafiinin ekstradan “Takdir mahkemenindir” son söz söylemesinin sanık aleyhine bir durum oluşturmadığı ,
    5271 sayılı CMK"nin 216/3. maddesindeki hükmünde belirtilen hükümden önce son sözün sanığa verilmesi şeklindeki düzenlemenin şekli bir nitelik taşımadığı, bu düzenlemenin ruhunun sanığa son anda dahi savunmaya ilişkin bir söz söyleme amacını taşıdığı, duruşma tutanağından 5271 sayılı CMK"nin 216/3. maddesinin ruhuna uygun hareket edildiğinin anlaşıldığı, önce sanıktan sonra müdafiinden son sözlerin sorulmasının bir öneminin olmadığı, geciken adalet adalet değildir ve ekonomik yargılama ilkeleri de dikkate alındığında "Son sözün sanığa verilmemesi suretiyle CMK’nin 216/3. maddesine aykırı davranılması nedeniyle" bozma yapılmasına dair karara katılmak mümkün değildir.12.04.2017










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.