Esas No: 2021/597
Karar No: 2022/481
Karar Tarihi: 06.07.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/597 Esas 2022/481 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/597 Esas
KARAR NO : 2022/481
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 15/10/2021 dava dilekçesinde özetle; Tasfiye halinde bulunan müvekkili olan şirke... Ltd. Şti., davalı ... müşterisi olduğu ve davalı bankadan almış olduğu kredi karşılığında 3 adet gayrimenkul üzerine ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle müvekkilinin kredi ödemelerinin aksaması üzerine Davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul... İcra Müdürlüğü’nün... Esas sayılı takip dosyası başlatıldığını, Davalı alacaklı söz konusu takip dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesini talep ettiğini, bu takip üzerine müvekkili, davalı ... ile anlaşıp borcu yapılandırma yoluna gittiğini ve müvekkili tarafından dosya borcunun yarısından fazlasının ödendiğini, taraflar arasındaki protokol uyarınca müvekkili tarafından, 23.02.2021 tarihinde 2.500.00,00 TL, 24.02.2021 tarihinde 2.500.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000.000.,00 TL borcun ödendiğini, fakat davalı tarafından müvekkilin yapmış olduğu ödemeler icra dosyasına bildirilmediği gibi mahsup yapılmadan tüm borç üzerinden müvekkili aleyhine işlem yapılmaya devam edildiğini, ancak icra dosyasındaki borç miktarı gerçeği yansıtmadığını,. müvekkili borcun büyük bir kısmını ödemiş olup protokole göre bu durumda taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin fek edilmesi gerekirken davalı tarafından askine taşınmazların satışının istendiğini, müvekkili tarafından iyi niyet sergilenerek dosyada belirtilen miktarın büyük çoğunluğu ödenmesine rağmen davalı tarafından gerekli mahsup ve bildirim işleminin yapılmaması davalının kötü niyetli ve haksız kazanç elde etme peşinde olduğunu gösterdiğini, gündemdeki ekonomik durumundaki değişkenlikler nedeniyle taşınmaz fiyatları halihazırda oldukça yükseldiğini, davalı ... dosya borcunu olduğundan fazla gösterip ayrıca haksız faiz de talep ederek yüksek bedelli taşınmazları icra kanalıyla düşük bedelle satın almaya çalışıldığını, ancak Müvekkilinin muaccel bir borcunun bulunmadığını, davalı tarafça Müvekkile öncesinde her hangi bir bildirim yapılmadığını, ödeme için uygun bir sürenin verilmediğini, Kredi sözleşmesine dayalı teminat ipoteğinin paraya çevrilmesi amacıyla satış aşamasına geçilmesi durumunda, davalı takip alacaklısının bu tarih itibari ile yazılı bir belgeyle borç miktarı ve muaccel durumu belgelendirmesinin gerektiğini, krediyi kullandıran bankanın, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmemiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese ihtar göndermesi gerektiğini, söz konusu bilgileri içerir, ayrıntılı ihtarname gönderilmediği gibi, ipoteğin paraya çevrileceği hususunu içerir münhasır ihtarnamenin de gönderilmediğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan takip işleminin iptalinin gerektiğini, ayrıca davalı tarafından talep edilen faiz oranı da fahiştir. Taraflar arasındaki Kredi Sözleşmesi ile kararlaştırılan faiz oranı dikkate alındığında davalı tarafça talep edilen faiz miktarı fahiş olup, hukuka aykırı olduğunu, fahiş faiz miktarı göz önüne alındığında müvekkilin yapacağı yatırımın anlamsız kalacağı ve zarara uğratacağı apaçık ortada olduğunu, Alacaklının takibe koyduğu alacağa uygulanan “Yüzde 34,80 “ oranlı faizin kabulü mümkün olmadığını, davalı bankanın henüz bir riski bulunmadan müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takip nedeniyle müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını, belirterek öncelikle satış işlemlerinin ve icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, yargılamanın neticesinde de müvekkilin davalı alacaklıya borcu olmadığının tespiti ile davamızın kabul edilmesini, talebinde haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhin %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ve vekalet ücretinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili'nin 08/11/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; Müvekkil banka tarafından dava dışı Müflis ... Ltd.şti.’ye kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine, ilgili grup firmaları ve kefillerin tamamına ihtarname gönderilmiş, ancak ihtarname tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini ve bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iflasından önce şirket yetkilileri, kefil ve ipotek borçluları ile bir kısım sulh/anlaşma görüşmeleri yapılmış, ancak banka alacağının tamamı ile ilgili nihai olarak olumlu sonuç alınmamış ve herhangi bir anlaşma/protokol imzalanamadığını, davacı taraf, banka ile imzalanmış herhangi bir protokol yok iken, varmış gibi değerlendirdiğini, davacı tarafın dilekçesinde belirttiğinin aksine fekke konu olan taşınmazlar hakkında işlemlere devam edilmediğini, dosya bakiye alacağı için dosyalarında bulunan diğer teminatlar hakkında işlemlere devam edilmiş olup İstanbul Beşiktaş...deki iki parsel taşınmazdan biri, 20/10/2021 tarihinde 691,000 TL'ye bankamız alacağına mahsuben alınmış ve akabinde ipotek veren borçlu tarafından ihalenin feshi davası açıldığını, diğer taşınmazın icraen satış günü 17/11/2021 olduğunu, tüm bunların yanı sıra davacı tarafından, dilekçelerinin 5, 6 ve devamı maddelerinde banka alacağı, kar oranı ve muacceliyete ilişkin ileri sürülen vs tüm hususlar kötüniyetli olduklarını, çünkü daha önce ipotek takibine borçlu ve kefiller tarafından yapılan itirazlar, İst. .. İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas st... İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas numaralı dosyalarından yapılan inceleme sonucunda reddedildiğini, dava dilekçesinde belirtilen itirazların tamamı hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen müvekkil alacağına ulaşması engellemek amacıyla yapıldığını, çünkü borçlulara iik.150/ı çerçevesinde usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesi ve ekleri tebliğ edilmiş ve hukuki muacceliyet gerçekleşmiştir. İpotek verilen taşınmazlar üst limit ipoteği kapsamında tamamen firmaların kredi risklerinin teminatı olarak verilmiş ipotekler olup 3. Şahıs ipotekler hakkında takip yapılması herhangi bir engelin olmadığını, davacı tarafın, toplam alacak ve faiz miktarı hususundaki itirazları da hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz iddialar olduğunu, şöyleki müvekkil banka ile davalı asıl borçlular arasında kredi ilişkisinin esasını teşkil eden genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredileri oluşturan, projeler ve bu projelere ilişkin yapılan ödemeler bankamız kayıtlarında sabittir. Müvekkil bankanın, katılım bankası statüsünde olması hasebiyle yapmış olduğu takiplerde, faiz talebinde bulunulmalığı genel kredi sözleşmesinin ilk sayfasındaki “Tanımlar” başlığı altındaki bölümde, müvekkil banka tarafından asıl borçlu firmalara kullandırılmış olan projelerin kar oranı en yüksek olanı, mahrum kalınan kar payı taraflarca kabul edilmiş olup bu husus açıkça ortada olmakla, tarafımızca da kredi kullandırılırken belirlenmiş olan bu oran üzerinden takiplere başlanıldığını, tüm bu nedenlerle ilk olarak müvekkil açısında telefisi mümkün olmayacak zararlara yol açması muhtemel olan ve 19/10/2021 tarihli hazırlık tutanağı ile verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının tekrar değerlendirilerek ortadan kaldırılmasını(halen teminat yatırılmamış olup bu durum bile borçluların iyiniyetli olmadıklarını gösterir) ve davacı tarafın dilekçesinin sonuncu maddesinde belirtmiş olduğu kötü niyet tazminatını müvekkil banka adına talep ediyoruz. Çünkü söz konusu kötü niyet tazminatını çok uzun zamandır alacağını tahsil edemeyen, tahsil için şu ana kadar borçlu veya kefiller tarafından açılmış olan 8-9 adet dava ile muhatap olan müvekkil banka hak ettiğini belirterek, müvekkili bankanın alacağının tahsilinin engelemek amacıyla açılmış mesnetsiz, haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli iş bu davanın reddedilmesini, 19/10/2021 tarihli hazırlık tutanağı ile verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, İik. Mad.72. Maddesi kapsamında haksız e kötü niyetli davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İİK madde 72'den kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK' nın 150. Maddesi uyarınca: "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir."
Davacı vekili 04/04/2022 tarihli duruşmaya katılmamış olup, herhangi bir geçerli mazeret sunmadığı anlaşılmakla; davacının davayı takip etmemesi üzerine mahkememiz dosyası 04/04/2022 tarihinde HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmıştır.
6100 sayılı HMK'nun 150. maddesinde "Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması" konusu düzenlenmiştir. Dava basit yargılama usulüne tâbidir. Dosya işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Dava dosyasının 04/04/2022 tarihinde müracaata bırakıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçmesine rağmen taraflarca yenilenmediğinden, HMK'nun 150/5. ve müteakip maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 80,70TL harçtan başlangıçta alınan 59,30TL nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL'nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2022
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.