Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."ın ekmek fırını işletmecisi olduğu, diğer sanık ..."ın bu fırında işçi olarak çalıştığı, sanıkların katılan şirketten maya ve katkı maddeleri satın aldıkları karşılığında sanık ..."in suça konu çeki malı getiren şirket çalışanlarına arkası ciro edilmiş şekilde verdiği ve İstanbul"a gideceğini söyleyerek fırından ayrıldığı, şirket çalışanı tanıklar Mehmet ve Mustafa"nın çekte keşide yeri olmadığını görmeleri üzerine sanık ..."a çekteki eksikliğin giderilmesi için verdikleri, sanık ..."ın çeki çek sahibine paraflattırmak için fırından ayrıldığı, bir süre sonra geri gelerek keşide yerine paraf atılmış çeki şirket çalışanı tanıklara verdiği, katılan şirketçe çekin bankaya ibrazında gerçek çekin kopyalanması suretiyle sahte olarak oluşturulduğunun ortaya çıktığı iddia edilen somut olayda, 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/07/2014 tarih ve 2013/15-782 Esas ve 2014/355 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, keşide yeri bulunmaması nedeniyle özel belge niteliğinde olan ancak bankanın maddi varlıklarından olan sahte çekin katılan şirkete verilmesi şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-Sanık ..."in, hükümden sonra 06/11/2017 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla Mernis"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de; Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken uygulanan kanun maddesinin TCK"nin 157/1. maddesi yazılması gerekirken 207/1. maddesi olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.