17. Hukuk Dairesi 2015/17898 E. , 2018/4251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili tarafından 25/10/2010 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli senet yönünden davalı ... hakkında ... Müdürlüğü"nün 2012/1182 sayılı dosya üzerinden takip yapıldığını, davalı ...k tarafından yasal süresi içerisinde takibin iptali talebiyle başvurulmadığından takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun haczi kabil malı bulunmadığına dair haciz tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlunun mal varlığı olmadığından takip semeresiz kaldığını, ancak davalının alacağın doğmasından kısa bir süre önce ... ilçesi, ... Köyü, ...: Pafta ..., Parsel:..."de kayıtlı taşınmazı dava dışı ... isimli kişiye, yine ... ilçesi, ..."nde bulunan Parsel: ...-...-..-...-...-...-...-...-..."de kayıtlı taşınmazları diğer davalı öz kardeşi ..."e sattığını, yapılan satışların iyi niyetli olmadığını, bu nedenle yapılan bu tasarrufların iptalinin gerektiğini, bu nedenle davalı borçlu ..."in diğer davalı ..."e değerine ilişkin tasarruf işlemlerinin İİK 277 vd. Uyarınca müvekkilleri yönünden iptaline, davalı 3.kişi ..."e devredilen taşınmazların hisseleri üzerinde
... Müdürlüğü"nün 2012/1182 sayılı ... takip dosyasındaki alacak ve ferilere yetecek şekilde haciz ve satış yetkisi tanınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde, müvekkili aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ..."in dava konusu taşınmazlar üzerindeki hisselerini müvekkili ... Birlik"e alacaklarından mal kaçırma kastı ile bağışladığını hiç bir şekilde kabul etmediklerini, ancak mahkemece satış işlemlerinin bağışlama olarak nitelendirilecek ise davanın süresinde açılmadığını, öncelikle hak düşürücü sebep nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin davalı ..."in alacaklılarını zarara uğratacak şekilde hareket etmediğini, müvekkilinin, davalı ..."in borçlarının büyük bir kısmını ödediğini, müvekkilinin dava konusu taşınmazları davalının borçlarını ödemesi nedeniyle devir yaptığını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalı borçlu ..."in birçok kişiye ve bankalara borcunun olduğu, aynı şekilde davacıya da borcunun olduğu ancak davaya konu taşınmazlardaki hissesini satarak borcunu ödemek istediği kardeşi ..."in de kardeşinin borçlarını ödemek için yer satarak bir çok borcunu kapattığı, tanık beyanları ve banka dekontları ile sabit olduğu daha sonra da ... Birik"in davaya konu taşınmazdaki hisselerini ..."e devrettiği, aralarında gerçek satış olduğu, gerçek amaçlarının mal kaçırmak olduğunun ispat edilemediği vicdani kararına varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Yasasının 278/3-1 maddesine göre karı ve koca, usul ve fürüğ, neseben ve sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeden iptale tabidir.
Somut olayda, davalı borçlu ... ile davalı ..."ın kardeş olmaları nedeni ile aralarında yapılan tasarrufun belirtilen yasa maddesi gereğince iptali gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.