13. Ceza Dairesi 2019/8589 E. , 2020/664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Görgü tespit tutanaklarında katılan ...’e ait işyerinin, yerinden çıkarılan sürgülü camda çatlama olduğunun belirtilmesi yine katılan ...’a ait işyerinin cama takılı olan kilitte zorlama izlerinin olduğunun belirtilmesi karşısında; sanık hakkında her iki katılana yönelik mala zarar verme suçundan zamanaşımına kadar işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
1- Sanık hakkında katılan ...’e yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından ve katılan ...’a yönelik işyeri dokunulmazlığını ihal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesi uyarınca denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye ait olduğu düşünülmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında TCK"nın 58. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ""1 yıllık” ibaresinin çıkarılması, suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yakalama tutanağına ve dosya kapsamına göre sanığın katılanın işyerinden hırsızlık yaptıktan sonra kesintisiz takip olmaksızın durak ardı sokakta elinde yazar kasa ile görüldüğü buna göre suçun tamamlandığı halde sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanması,
2-Yakalama tutanağına göre sanığın katılanın işyerinden hırsızlık yaptıktan sonra durak ardı sokakta elinde yazar kasa ile görüldüğü ve nerden aldığı sorulduğunda katılanın işyerinden aldığını söyleyerek henüz müracaatı olmayan katılana hasarlı olarak suça konu yazar kasanın iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; katılana kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulaması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesi uyarınca denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye ait olduğu düşünülmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,1412 Sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine,14.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.