17. Hukuk Dairesi 2015/17838 E. , 2018/4248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ... Elektrik Elektromekanik İnş. San. İç Dış Tic. Ltd. Şti. adlı şirketten olan alacağına karşılık bu şirketten 134.378,44 TL tutarlı 20/04/2012 vade tarihli senet aldığını, davalı ..."ın oğlu ile birlikte ortağı olduğu şirketin anılan senedine müşterek müteselsil kefil olmayı kabul ederek imza attığını, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine borçlular hakkında ... 9.... Müdürlüğünün 2012/15546 sayılı dosyası ile 25/07/2012 tarihinde ... takibi başlatıldığını, davalı ..."ın dava konusu gayrimenkulleri ..."a satarak mal kaçırdığının ortaya çıktığını, taraflar arasında yapılan alım satımın muvazaalı olduğunu, ... Tapu Müdürlüğünün yazı cevabından taşınmazın ... tarafından ..."ya satıldığının öğrenildiğini, bu nedenle ... ili, ... İlçesi, ... köyü ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsellerde bulunan fındık bahçesi
niteliğinde olan gayrimenkullerin 23/08/2012 tarih ve 559 yevmiye nolu satışlarının muvazaalı olması ve müvekkilinden mal kaçırma kastıyla yapılmış olması nedeniyle, ... dosyalarındaki tüm alacak miktarlarının tahsiline olanak verecek şekilde İİK 277. maddelerine göre tasarruflarının iptallerine, teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin gerçekten bir kısım acil borçları ödeyebilmek amacı ile taşınmazları ucuz-pahalı demeden sattığını, müvekkilinin davacıya daima iyi niyetle yaklaştığını, zaman zaman mal satın aldığını, işler iyi gittiğinde ödemelerini de yaptığını, taşınmazların borcun ödenmesi amacıyla satıldığını, mal kaçırmanın söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacıya borcu dahi olmadığını, müvekkilinin davacı şirketten aldığı malın büyük bir bölümünü iade ettiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde satış işleminin muvazaalı olmadığını, davanın açılabilmesi için borçlu hakkındaki takibin semeresiz kalması gerekeceği düşünüldüğünde aciz vesikası alınmamasının dava koşulunun yerine gelmediğinin göstergesi olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davanın davalısı ... cevap dilekçesinde davaya konu edilen taşınmazı satış bedelini nakden ödeyerek ... isimli kişiden satın aldığını, ... isimli kişiyi aynı köyden ortak tanıdıkları aracılığı ile tanıdığını, ..."a yerleşeceği ve nakit ihtiyacı olduğu için taşınmazı satmaya karar verdiğini, kendisinin de satın aldığını, dava konusuyla hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, hakkında açılan davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin, dava dışı ... Elektrik Elektromekanik İnş. San. İç Dış Tic. Ltd. Şti. adlı şirketten olan alacağına karşılık bu şirketten 134.378,44 TL tutarlı 20/04/2012 vade tarihli senet aldığı, davalı şirketin borcunu ödemediği gibi mal kaçırmaya başladığı, dava konusu taşınmazları bu amaçla yakınları olan davalılara devrettiği, bu şirketin borç ödemekten acz içerisinde olduğu takdir ve kanaatine varılmış ve bu nedenlerle davacının davasının kabulüne,dava konusu taşınmazlar ile ilgili yapılan tasarrufların iptali ile
davacı tarafın alacak miktarı kadar ... takibi yapılmasına izin verilmesine, karar verilmiş hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/384 E sayılı dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar ... vekili ile ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
3-Kabule göre de; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Mahkemece ... 32. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/391 E sayılı menfi tespit davasının da dosya arasına alınarak gerekçenin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davalı ..."a geri verilmesine 18.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.