22. Hukuk Dairesi 2017/13017 E. , 2018/10900 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 14.05.1997 tarihinden iş akdinin geçerli neden olmadan feshedildiği 31.03.2013 tarihine kadar davalı işyerinde kesintisiz çalıştığını, iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın feshedilmiş olması sebebiyle İzmir 10.İş Mahkemesinin 2013/273 esas sayılı dosyası ile açılan davada işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yasal sürede başvuruda bulunan davacının işe başlatılmadığını beyanla kıdem tazminatı, bakiye işe başlatmama tazminatı, bakiye boşta geçen süre ücreti ve yıllık izin alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının ödenmemiş hak ve alacağı olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31.maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”
Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir. Çünkü davayı aydınlatma ödevi sayesinde hâkim, iddia ve savunmanın doğru ve tam olarak anlaşılmasını sağlayacak ve bu şekilde doğru olmayan bir kararın verilmesini önleyecektir.
Görüldüğü üzere, hakimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin 31"inci maddede, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü konular hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, kanıt gösterilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında; dosya içeriğine göre, davalı tarafça davacıya yapılan 29.03.2013 tarihli ödemeye ilişkin bir kısım belgeler dosyaya sunulmuştur. Sunulan ödeme dekontlarındaki alacakların izin ve yakacak yardımına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Ancak izin ücreti alacağına ilişkin meblağa netleştirilmemiştir. Yargılama sırasında davalı tarafından sunulan bu belgelere karşı davacı davet edilerek beyanı tespit edildikten sonra talep konusu alacaklar ve izin alacağından mahsup edilerek alacak miktarı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.