3. Hukuk Dairesi 2016/20257 E. , 2018/7008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 30/05/2014 tarihinde elektrik direğinden kopan kablonun park halinde olan aracının üzerine düştüğünü, aracın hasar gördüğünü, değer kaybının oluştuğunu,aracı kullanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 2.000.00.- TL nin olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir . Davacı, 17/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 5.152.36.- TL ye yükseltmiştir .
Davalı , davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz.Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda, makine mühendisi tarafından hazırlanan ilk bilirkişi raporunda toplam hasar bedelinin 2.670.00.- TL olduğu belirtilmiş , davacı vekili tarafından rapora itiraz edilmiş , bir başka makine yüksek mühendisi tarafından hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda ise toplam hasar bedeli 5.152.36.- TL olarak hesaplanmış, davalı vekili tarafından bu rapora itiraz edilmiş, mahkemece ikinci bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Diğer anlatım ile, dosyaya sunulan iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmakta olup, çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulmuştur.
Mahkemece; dosyanın önceki bilirkişiler dışında konunun uzmanı olan bir bilirkişiye verilmesi, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesini , itirazların karşılanmasını sağlayacak şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ile çelişkili raporlardan sonrakine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.