2. Ceza Dairesi 2016/19809 E. , 2017/1368 K.
"İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda; sanıkların mahkumiyetine dair Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 08.10.2012 tarih, 2012/140-2012/188 sayılı hükmün Dairemizin 01/09/2014 gün ve 2014/24482-2014/19831 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, dairemizce verilen bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2016 gün ve 2016/351240 sayılı yazısı ile ""Sanıklar aşamalarda suçlamayı reddetmişlerdir. Sanıklardan ... ile ..."un evlerinde yapılan aramada ele geçen eşyalar arasında müştekinin evinden alınan herhangi bir eşyaya ya da çalınan otomobiline ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Sanıkların telefonla yaptıkları görüşmelere ilişkin hts kayıtlarının suçun işlendiği Eylül ayına değil Aralık ayına ilişkin olduğu, hırsızlık olayının meydana geldiği 06.10.2005 günü saat 02:58 de Salih Ayağı adlı kişi adına kayıtlı ve ..."ün kullandığı iddia edilen ve sinyal bilgilerine göre Bahçeşehir baz istasyonundan 05384571598 numaralı hattan yapılan görüşmenin, özellikle sanıklar ... ve ... ile ilgili olduğunun kesin olarak ortaya konamadığı gibi, baz istasyonun Bahçeşehir olmasının tek başına hırsızlık olayıyla bağlantı kurmaya yeterli olmadığı da açıktır. Soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan Selma Doğan"ın anlatımlarının da doğrudan somut olaya ilişkin olmadığı ve sanıkların atılı suçu işlediklerine dair kanaat getirici herhangi bir veri içermediği görülmüştür. Ceza yargılamasının amacı kesin ve somut delillerle maddi gerçeğe ulaşmak olup, sırf tahmin ve kanaat ile maddi gerçeğe ulaşmak mümkün değildir. Ceza yargılamasının en temel ve evrensel ilkelerinde biri olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi de kesin delillere ulaşılamadığı durumlarda iddianın şüphede kalacağı ve bu durumdan da failin yararlanması gerekeceği anlamını taşımaktadır. Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamına göre sanıkların atılı suçtan mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı halde beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi isabetli görülmemiştir."" şeklindeki gerekçeyle İTİRAZ KANUN yoluna başvurması üzerine, 5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Müştekinin konutundan çeşitli eşyaları ile bir miktar parasının ve evinden ele geçirilen kontak anahtarı ile konutu önünde park halinde bulunan ... plakalı otomobilinin çalındığı 06.10.2005 tarihinden sonra 28.12.2005 günü sanıklar ..., ... ve itiraz dışı sanık ..."ün Emniyet müdürlüğü hırsızlık büro ekiplerince yakalandıkları, 22.11.2005 tarihinde ... adlı kişinin ikametinden hırsızlık ve otosunun çalınması, yine 25.11.2005 günü ... adlı kişinin ikametinden hırsızlık ve otosunun çalınması olayları ile ilgili bu iki evden çalınan cep telefonlarının ... ve ... tarafından kullanıldıkları belirlenerek bu kişilere ulaşıldığı, yakalama esnasında sanık ..."ın da bu sanıklarla birlikte olduğu, yakalanan bu kişilerle yapılan mülakat sonucu sanık ..."nın ...adreste bulunan bekar evinde kaldığını beyan etmesi üzerine belirtilen adreste 29.12.2005 günü mahkemeden alınan arama kararına istinaden arama yapıldığı, yapılan aramada, "... plakalı araca ait ruhsat, 1 adet sony marka play station, 1 adet yüzük, 1 adet sarı renkli zincir, 1 adet riciver, 1 adet DVD çalar, 1 adet müzik seti, 1 adet bayan kol saati ve 13 adet 9 mm çaplı merminin" ele geçirildiği, yine sanıklarla yapılan mülakatta çalınan araçların ... sahte ismini kullanan itiraz dışı sanık ... tarafından sahte belgeler düzenlenerek piyasaya sürüldüğü bilgisine ulaşılması üzerine bu kişinin oturduğu ...adresinde arama yapıldığı, arama sırasında bu kişiyle birlikte yaşayan..."ın evde bulunduğu, yapılan aramada "oto teyp gövdesi, mengene, fotoğraf kesme aleti, demir kesme makası, masa üstü mengene, yan keski, oto amfisi, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Beyoğlu Nüfus Müdürlüğü ibareli mühürler, başka şahıslar adına düzenlenmiş ehliyet ve fotokopileri" gibi hırsızlık ve sahtecilik suçlarında kullanılmak için bulunduruldukları kuvvetle muhtemel olan 61 kalemden ibaret alet, edevat ve belgenin ele geçirildiği, evde bulunan ..."ın 29.12.2005 günü emniyette alınan ifadesinde, ... adlı kişiyi...olarak tanıdığını, arama yapılmadan önce ..."in polislerin geldiğini görüp evden kaçtığını, evde bulunan malzemelerin ..."e ait olduğunu, ... ve ..."nın sık sık bu eve gelip gittiklerini, ..."nun da iki kez eve geldiğini, ..."a sorduğunda, ..."e para getirdiğini söylediğini, eve geldiklerinde İsa, ...ve ..."ın kendi aralarında araç için gidip alacakları şeklinde konuştuklarını duyduğunu, hatta çaldıkları bir arabanın bilgisini ..."in internetten çıkardığını gördüğünü, yine İsa ile ..."ün 2 adet bilgisayarı sattıklarına ilişkin konuşmalarına şahit olduğunu beyan ettiği; sanıkların kullandıkları cep telefonu hatlarına ilişkin HTS kayıtlarının soruşturma kapsamında celp edildiği, bu kayıtlara göre, sanık ..."nın kullandığı belirtilen hatlar ile sanık ..."nun kullandığı belirtilen 0546 299 91 02 numaralı telefon arasında çok sayıda görüşme olduğunun belirlendiği, ancak bu görüşmelerin tamamının 2005 yılının aralık ayına ilişkin olduğu, sadece ... adlı kişiye ait olup ... tarafından kullanıldığı iddia edilen 0538 457 15 98 numaralı hattın 0538 643 6487 numaralı hat sahibini 06.10.2005 günü saat 02:58 de aradığı ve sinyal alınan baz istasyonunun hırsızlık olayının cereyan ettiği Bahçeşehir baz istasyonu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla;
Sanıkların aşamalarda suçlamayı kabul etmemeleri, yapılan aramalarda ele geçen eşyalar arasında müştekinin evinden çalınan herhangi bir eşyaya ya da çalınan otomobiline ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmaması, sanıkların telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtlarının suçun işlendiği Eylül ayına değil Aralık ayına ilişkin olması, suçun işlendiği 06.10.2005 günü saat 02:58 de ...adlı kişi adına kayıtlı ve ..."ün kullandığı iddia edilen cep telefonunun, Bahçeşehir baz istasyonundan sinyal bilgisi verdiği tespiti bulunsa da, bu delilin özellikle sanıklar ... ve ... ile ilgili olduğunun kesin olarak ortaya konamaması ile birlikte yapılan görüşmeye ilişkin baz istasyonu bilgisinin Bahçeşehir olmasının tek başına hırsızlık olayıyla bağlantı kurmaya yeterli olmayacağının ve soruşturma aşamasında ifadesi alınan ..."ın da anlatımlarının doğrudan somut olaya ilişkin olmadığının anlaşılması karşısında;
Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin dairemiz ilamının kaldırılarak, dosya kapsamında sanıkların mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
Dairemizin 01.09.2014 gün ve 2014/24482 - 2014/19831 sayılı düzeltilerek onama ilamının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin, mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerin neler olduğu tartışılıp denetime olanak sağlayacak şekilde karar yerinde gösterilmeden yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, verilen kararın niteliği itibariyle hırsızlık suçundan kesinleşen cezaların infazına başlanmış olması nedeniyle infazlarının durdurulmasına, sanıkların TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadıkları takdirde salıverilmeleri için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, bilgi edinilmesi amacıyla tahliye kararının bir örneğinin de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.