KANUN YARARINA BOZMA
Karşılıksız yararlanma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2015 tarihli ve 2015/615 esas, 2015/867 sayılı kararı ile aynı suçtan adı geçen sanığın 5237 sayılı Kanun’un 163/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/10/2016 tarihli ve 2016/504 esas, 2016/638 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 30.05.2018 gün ve 94660652-105-35-7507-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06.06.2018 gün ve 2018/48779 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosyalar kapsamına göre, İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/615 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 08/04/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 17/09/2015 olduğu, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/504 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 20/07/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 31/05/2016 olduğu, sanık hakkında aynı suç işleme kararının icrası kapsamındaki 08/04/2015 ve 20/07/2015 tarihli kaçak elektrik tespit tutanakları ile ilgili karşılıksız yararlanma suçuna ilişkin ilk 17/09/2015 tarihli iddianamenin tanzim olunduğu ve iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra başkaca bir eyleminin de gerçekleşmediği, kamu davasına konu eylemler arasında fiili veya hukuki bir kesintinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirdiği her iki eyleminin zincirleme suç hükümleri kapsamında kaldığı ve bu itibarla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, her iki tutanağa ilişkin olarak toplam iki kez mahkumiyetine karar verilmek suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyalar kapsamına göre, İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/615 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 08/04/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 17/09/2015 olduğu, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/504 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 20/07/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 31/05/2016 olduğu ve bu itibarla 08/04/2015 ve 20/07/2015 tarihli suç tarihleri arasında hukuki kesinti oluşmadığı anlaşılmakta ise de; suç tarihleri arasındaki uzun süre dikkate alınarak sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, sanık hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve verilen kararların usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/10/2016 tarihli ve 2016/504 esas, 2016/638 karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 11/07/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.