17. Ceza Dairesi 2015/30055 E. , 2018/5376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde eylemin nitelikli hırsızlık suçuna dönüşeceği ve uzlaşma kapsamı dışına çıkacağı gözetilip uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanık ve suça sürüklenen çocuğun birlikte suç işleme iradesi kapsamında çeşitli ürünlerin teşhir edildiği müştekiye ait marketin önünden değeri 55,00 TL olan 1 adet 15 kg"lik Omo marka deterjanı aldıklarının anlaşılması karşısında, suça konu eşyanın değeri ve suç tarihindeki paranın satın alım gücü dikkate alındığında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2-Olaydan kısa bir süre sonra suça konu malın değerinin müştekiye iadesinin sağlandığının anlaşılmasına göre; soruşturma aşamasında etkin pişmanlık gösteren sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezadan TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine uyarınca on sekiz yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, karar oturumu da dahil olmak üzere birleştirme kararını takip eden tüm oturumların kapalı yerine açık yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16/04/2018 tarihinde karar verildi.