15. Ceza Dairesi 2017/16673 E. , 2019/2944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : 1-TCK"nın 158/1-d, 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 268/1, 267/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve iftira suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, müşteki ..."a ait sürücü belgesinin üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdıktan sonra katılana ait firmadan araç kiralayıp ortadan kaybolmak suretiyle dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ""12 gün"", ""10 gün"" ve ""200 TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ""5 gün"", ""4 gün"" ve ""80 TL"" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
5237 sayılı TCK’nın 268. maddesine göre, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimsenin, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılacağı aynı Kanun’un 267. maddesine göre de; yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişinin cezalandırılacağının hüküm altına alındığı, bu kapsamda, somut olayda, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini adli veya idari bir makam önünde kullanmadığı, araç kiralarken başkasının ismini ve kimlik bilgilerini söylemesi eylemlerinin, dolandırıcılık suçunun hile unsuru olarak kullanıldığı, buna göre, dolandırıcılık suçunun yanı sıra ayrıca iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın, iftira suçundan beraati yerine, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.