4. Ceza Dairesi 2020/5167 E. , 2021/2119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, müştekiye yönelik söylediği kabul edilen kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Tanık ...’in beyanına göre, sanığın, ambulans şoförü olarak hastaneye getirdiği bir hastanın yakınına müştekinin yüksek sesle bağırması nedeniyle tartışma çıktığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunması" şeklindeki gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
4- Kabule göre de,
a- Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’nun 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanunun 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi müştekilerin kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımaları gerektiği anlaşıldığından, özel güvenlik görevlisi müştekinin bu koşulları taşıyıp taşımadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
b- Tanık ...’in beyanına göre, sanığın, ambulans şoförü olarak hastaneye getirdiği bir hastanın yakınına müştekinin yüksek sesle bağırması nedeniyle tartışma çıktığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre hakaret suçu yönünden TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c- TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiği kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek açıklanmalı, daha sonra da alt ve üst sınırlar arasında kanuni ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık hakkında gerekçe gösterilmeden hakaret suçunda seçimlik cezalarda temel ceza olarak hapis cezası tercih edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.