16. Hukuk Dairesi 2016/4237 E. , 2018/4756 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ......... Mahallesi çalışma alanında bulunan 134 ada 6 parsel sayılı 13.635,84 metrekare; ......... Mahallesi çalışma alanında bulunan 206 ada 24 parsel sayılı 1.582,74 metrekare; 227 ada 61 parsel sayılı 16.342,03 metrekare ve 242 ada 7 parsel sayılı 1.607,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfıyla ...... adına tespit edilmiş; yine ......... Mahallesi çalışma alanında bulunan 197 ada 69 parsel sayılı 7.238,71 metrekare; 199 ada 44 parsel sayılı 22.845,89 metrekare ve 207 ada 17 parsel sayılı 729,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar evveliyatında ...... Koçer’e ait olup ölümüyle taşınmazlardaki zilyetliğin terkedildiği gerekçesiyle sırasıyla ayrı ayrı ...... adına tespit edilmiş; 206 ada 85 parsel sayılı 84.475,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine "1. derece ......... alanında kaldığı" şerhi yazılarak ......... vasfı ile ...... adına tespit edilmiş; 227 ada 27 parsel sayılı 699.462,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise......... Komisyonu kararı uyarınca mera vasfı ile sınırlandırılmıştır. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazların kendisi ve kardeşleri adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 134 ada 6, 197 ada 69 parsel, 199 ada 44 parsel, 206 ada 24 parsel, 207 ada 17 parsel, 227 ada 61 parsel ve 242 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, taşınmazların isimleri ve payları açıkça yazılmak suretiyle davacı ve kardeşleri adına tesciline, 206 ada 85 parsel ile 227 ada 27 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı ...... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 197 ada 69, 199 ada 44, 206 ada 85, 207 ada 17, 227 ada 27 ve 242 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- 134 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden; söz konusu parsele ilişkin dava, iş bu dosyadan 19.06.2009 günlü celsede tefrik edilmiş olup, Mahkemece iş bu dosyada derdest olmaktan çıkmış taşınmaz ile ilgili yeniden hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı ...... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile 134 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA,
3- Dava konusu 206 ada 24 ile 227 ada 61 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davacı ve kardeşleri lehine zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlar ham toprak vasfı ile ...... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahallinde yapılan keşiflerde yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişileri, taşınmazların davacının murisi ...... Koçer’den geldiğini ancak murisin 1988 yılında ölümünden sonra taşınmazların kullanılmadığını beyan etmişlerdir. 06.06.2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda 206 ada 24 parsel sayılı taşınmazın eğiminin % 30 ila % 60 oranında değiştiği, taşınmazın yer yer taşlık ve kayalık olduğu, taşınmazın güneyinde bulunan 5 adet kayısı ağacından ikisinin bakımsızlıktan kurumuş olduğu, taşınmazda uzun yıllardan beri toprak işlemesi yapılmadığı, arazinin yapısı itibariyle de tarıma elverişli olmadığının belirtildiği, yine 04.05.2009 tarihli ziraat bilirkişi raporunda 227 ada 61 parsel sayılı taşınmazın ekili veya dikili olmadığı, toprak yapısının kumlu ve taşlık olduğu, taşınmazın dağ yamacında olup, keşif tarihine kadar hiçbir zirai faaliyete konu olmadığı, yalnızca üzerinde 4 adet çalı formunda alıç ağacı bulunduğu, taşınmazın erozyona da maruz kalmış olması sebebiyle, zirai faaliyette bulunulamayacağı belirtilmiştir. Hal böyle olunca; söz konusu taşınmazlar üzerinde davacının murisinin zilyetliği bulunsa dahi, murisin ölümünden sonra zilyetliğin terk edildiği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne yönelik yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ...... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.