20. Hukuk Dairesi 2016/5666 E. , 2017/9350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; Barağı köyünde, Karabayır mevkiinde bulunan 36700,0 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davacılar yargılamaya karşı ilgisiz davrandıkları gibi, hukuk yargılamasında cari olan tasarruf ilkesi gereğince, davalarında diledikleri gibi tasarruf edebileceklerine göre, keşif delilinden de, verilen kesin süre içerisinde bunu yatırmamak sureti ile vazgeçtiklerinden, bu itibarla da, davalarını keşifsiz ispatı mümkün olmadığından, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 04.12.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın başında keşif yapılmasına karar verildiği, davacı vekiline de, usule uygun bir şekilde keşfin yapılabilmesi için gerekli masrafı yatırması, aksi halde, bu delile dayanmaktan vazgeçmiş kabul edileceği ihtaratı ile HMK"nın 324/2 maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiş, davacının mahkemece verilen kesin süre içinde keşif masrafının yatırmadığı gibi davacılar vekili 04.06.2015 havaleli dilekçesi ile, bu hususta duruşmadan hemen sonra masrafın yatırılması, aksi halde keşif delilinden vazgeçmiş kabul edilecekleri yönünde müvekkillerine bilgi verdiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığı ve dayandıkları keşif delilinden vazgeçmiş sayılacaklarını, bu şartlar dahilinde vekillik görevini yerine getirmesinin mümkün olmadığını belirterek vekillikten çekilme beyanında bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece mevcut delil durumuna göre kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.