Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunun İİK.nun 71.madesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiği nedeniyle aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Borçlular tarafından açılan İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1571 esas numaralı menfi tespit davasında, 31.10.2002 tarihinde İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği tespit edilmiştir.
Kural olarak, borçlunun İİK"nun 72/3.madde koşullarında menfi tespit davası açması halinde alacağın %15"inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlu, mahkemece tayin edilen %15 teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar icra dosyasında ferileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılar ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu verirse alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
Somut olayda, borçlular mahkemece belirlenen %15 teminatı yatırdıktan sonra, icra müdürlüğüne yaptığı 21.11.2002 tarihli talebinde dosya alacağının tamamını icra veznesine yatırarak alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
O halde mahkemece, borçluların talep tarihi olan 21.11.2002 tarihi itibari ile tüm dosya alacağının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle belirlendikten sonra, borçluların ödedikleri paranın alacağı ve %15 teminatı karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek, eğer karşılamakta ise bu durumda icra müdürlüğünün paranın alacaklılara ödenmemesine ilişkin kararı ile zamanaşımı süresi davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın tebliğine kadar geçen sürede işlemeyeceğinden itirazın reddine, eğer karşılamamakta ise itirazın kabulüne karar verilmesi  gerekirken, yazılı gerekçe  ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.