14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16945 Karar No: 2017/2553 Karar Tarihi: 30.03.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16945 Esas 2017/2553 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/16945 E. , 2017/2553 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından 18.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Davacı, babasının halası ..."ın 16.02.2012 tarihinde olarak vefat ettiğini, murisin borçlu olduğu ... 1. İcra Dairesi"nin 2014/6630 sayılı dosyasından kendisine gönderilen 01.10.2014 tarihli ödeme emriyle ölümden ve mirasçılığından haberdar olduğunu belirterek mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Somut olayda, davacı yasal mirasçı tarafından ölümden itibaren üç ay içinde talepde bulunulmamış ise de, davacı ölümü 01.10.2014 tarihinde öğrendiğini beyan etmiştir. Mahkemece davacıya murisin ölümünü daha sonra öğrenme durumu hakkında delillerini sunması için imkan verilip; gösterdiği taktirde delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.